TAT ETWAS - Turkce'ya çeviri

• bir şey yaptı
• şeyi yaptılar
• bir şey yaptım

Tat etwas Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Und niemand tat etwas?
Kimse bir şey yapmadı mı?

Er tat etwas und ich tat im Gegenzug etwas und so weiter und so fort.
O bir şey yapardı, ben de aynı şeyi ona yapardım, böyle giderdi.

Und ich tat etwas, was bei mir selten ist.
Ben de çok ender yaptığım bir şeyi yaptım.

Ich tat etwas Schreckliches.
Ben korkunç birşey yaptım.

Das viele Collegestudenten tun. Ihr müsst wissen, Onkel Marshall tat etwas.
Marshall amcanızın birçok üniversiteli gencin… yaptığı bir şeyi yaptığını bilmeniz gerek.

Er kannte den Unterschied und tat etwas dagegen.
Farkı biliyor ve bu konuda bir şeyler yapıyordu.

Ich tat etwas für sie.
Onlar için birşeyler yaptım.

Staatsanwalt Polizei… ERZBISTUMSGEBÄUDE… Erzbistum niemand tat etwas.
Savcı polis ve başpiskoposluk hiçbir şey yapmadı.

Denn er tat etwas, um sich seine großen Träume zu erfüllen.
Çünkü o hayallerini gerçekleştirmek için birşeyler yapıyordu.

Billy tat etwas mit ihr. Heather.
Heather. Billy ona bir şey yapıyordu.

Jemand tat etwas wirklich Schreckliches im Bad.
Jonny Drama… Birisi banyoda gerçekten çok kötü birşey yaptı.

Der Oktopus verließ meine Hände und tat etwas sehr eigenartiges. Er landete auf dem Grund im Geröll und-- zack-- verschwand!-- vor meinen Augen.
Ahtapot ellerimden ayrıldı ve çok acayip bir şey yaptı. Tabandaki taşların üzerine indi ve--'' hoooop!''-- yok oldu!-- gözlerimin önünde.

Donna tat etwas, um mich zu schützen, und es schien so, als sei es illegal gewesen.
Donna beni korumak için bir şey yaptı… illegal olabilecek bir şeydi… Jessicanın onu bunun için kovması gerekiyordu.

Ich brachte eine Säbelsäge in den Stall und tat etwas, was ich fast ein Jahr lang gesucht hatte.
Ambardan bir makineli oyma testeresi aldım ve yaklaşık bir yıldır yapmak istediğim bir şey yaptım.

Goldschmied kam mit einem brutal schnellen Rescore herein und tat etwas so Kühnes und Unkonventionelles.
Goldsmith vahşice hızlı bir rescore ile geldi ve çok cesur ve sıradışı bir şey yaptı.

natürlich passierte nichts. Niemand tat etwas.
Kimse bir şey yapmadı.

Und ihm Geld zugesteckt hatte, Walter Wolf, und tat etwas sehr Geläufiges. Plötzlich war da der Typ, der um Frank herumgeschlichen war.
Iş hayatında hep olan bir şeyi yaptı. ve ona ufak ufak para veren Walter Wolf, Sonra bir gecede, Frankle takılan.

dann saß ich da und tat etwas, das ich schon lange nicht mehr getan hatte- nämlich gar nichts.
ve bir yere oturdum, ve uzun zamandır yapmadığım bir şey yaptım- hiçbir şey.

Dann tu etwas.
O halde bir şey yap.

Niemand tut etwas.
Kimsenin kimseye birşey yaptığı yok.