UNWAHRSCHEINLICH - Turkce'ya çeviri

• ihtimal
• olası değil
• düşük
• mümkün değil
• düşük bir ihtimal
• olası değildir
• imkansız
• muhtemel değildir
• olasılıksız
• pek
• düşüktür
• mümkün değildir
• muhtemel değil
• düşük bir ihtimaldir
• imkânsız

Unwahrscheinlich Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Das ist unwahrscheinlich.
Bu imkansız işte.

Es macht mir keine Angst,… aber es ist auch sehr unwahrscheinlich.
Korkutmuyor ama çok zayıf bir ihtimal.

Zwei Menschen einer Familie geschehen wird. Statistisch gesprochen, ist es sehr unwahrscheinlich, dass dies.
İstatistiksel olarak aynı aileden iki kişinin başına gelmesi çok düşük bir ihtimal.

Das ist unwahrscheinlich.
Todd? Bu mümkün değil.

Allerdings gehört diese Technik in die Zukunft und wird unwahrscheinlich bald verfügbar sein.
Ancak, bu teknik geleceğe ait olduğu ve yakında kullanılabilir olası değildir.

Es ist unwahrscheinlich, dass es in Rhodos Probleme mit Ihrem Mietwagen gibt.
Rodosta kiralık aracınızla ilgili bir sorun olması muhtemel değildir.

Wir sind dazu bestimmt, zusammen zu sein. Und so unwahrscheinlich es auch ist.
Ve ne kadar olasılıksız olsa da biz birbirimiz için yaratılmışız.

Eher unwahrscheinlich, dass das Glück mit mir sein wird.
Sanırım şans pek benden yana değil.

Wie unwahrscheinlich ist das?
Yani bu ne kadar imkansız?

Damit ist unwahrscheinlich, dass das Attentat Erfolg haben wird.
Bu da, bu saldırının büyük ölçüde başarısının düşük olacağı demektir.

Das ist… Das ist einfach sehr… unwahrscheinlich.
Sadece… Bu çok, çok düşük bir ihtimal.

Es ist sehr unwahrscheinlich, dass so viele Leute Chlamydien haben.
Bu kadar insanın klamidya kapması pek mümkün değil.

Kurzfristig ist die Umsetzung dieses Vertrages unwahrscheinlich.
Kısa vadede, bu sözleşmenin uygulanması olası değildir.

Jetzt, Ururu und Jinta haben im Alter, dies ist vielleicht unwahrscheinlich, aber hey.
Ururu ve Jinta yaşlandı artık, bu ihtimal ama hey olabilir.

Wenn dieses nicht den Trick tut, ist es irgendeine Menge von Clomid funktioniert unwahrscheinlich.
Bu işe yaramazsa, Clomiphene sitratenin herhangi bir miktarının işe yaraması muhtemel değildir.

Nicht so unwahrscheinlich wie eins in 73 Millionen, aber dennoch ziemlich unwahrscheinlich.
Milyonda bir kadar olasılıksız değil, ancak yine de oldukça olasılıksız.

Aber es gibt genügend Fälle, die zeigen, dass es geht. Es scheint unmöglich und ist höchst unwahrscheinlich.
İmkansız görünüyor, mümkün olmadığını kabul ediyorum ama… yapılabileceğini gösteren pek çok olay var.

Oder vielleicht, aber das ist sehr unwahrscheinlich.
Senin osuruktan nem kapan Ya da belki, ki bu çok düşük bir ihtimal.

Sehr unwahrscheinlich. Wer hat ihn gesät?
Kim ekmiş peki? Oldukça düşük.

Es ist absolut unwahrscheinlich, dass jemand Kurt Olesens Bruder so ähnlich ist.
Kurt Olesenin kardeşine bu kadar benzeyen birinin olması imkansız.