VOLLBRINGEN - Turkce'ya çeviri

• yapmak
• yaratabilir
• gerçekleştirebilir
• başarmak
• yaptığı
• şeyler

Vollbringen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Sie vollbringen das Gelübde, und sie fürchten einen Tag, dessen Übel sich weithin ausbreitet.
Onlar adakları yerine getirirler ve kötülüğü yaygın bir günden korkarlar.

Mit Ihnen könnte ich Großes vollbringen.
Sizinle büyük işler yapabiliriz….

Wollen Sie etwas Großes vollbringen?
BÜYÜK bir şey yapmak ister misin?

Wer Großes vollbringen will, muss leben, als ob.
Büyük işler başarmak isteyen kimse, ölüm yokmuş gibi yaşamalıdır.

Ja, aber nur eine zufällig natürliche Zeithexe könnte so etwas vollbringen.
Evet ama sadece gerçekten doğuştan bir zaman cadısı böyle bir şeyi yapabilir.

Wir können dieses bedeutende Werk nicht ohne Ihre großzügigen Spenden vollbringen.
Cömert bağışlarınız olmadan bu önemli işi yapamayız.

Dieser Clarence kann Wunder vollbringen.
Clarence harikalar yarattı.

dass ein Geist das vollbringen kann.
arkadaşın hayaletin bunları yapacağını düşünüyorsunuz.

AC, Philadelphia, wir können Großes gemeinsam vollbringen, Waxey.
Atlantic City, Philadelphia, birlikte büyük şeyler yapabiliriz, Waxey.

Ich wollte eine gute Tat vollbringen, wie du mit den Babies.
Bir iyilik yapmak istedim, tıpkı bebeklere yaptığın gibi.

Ich… du wüsstest dass du in deinem Leben etwas Wichtiges vollbringen wirst.
hayatında çok önemli bir şey yapacak olsan.

Könnten Sie es innerhalb weniger Jahre vollbringen.
Binlerce senle birkaç yılda başarabilirsin.

Könnten Sie es innerhalb weniger Jahre vollbringen.
Binlerce senle birkaç yıIda başarabilirsin.

Ich glaube, wir können alle Wunder vollbringen.
Bence hepimiz hayret verici yetenek ve beceriIerIe kutsanmisiz.

Könnten Sie es innerhalb weniger Jahre vollbringen.
Bin kişiyle birkaç yılda başarabilirsiniz.

Unter Druck kann ein gewöhnlicher Mann manchmal Außergewöhnliches vollbringen.
Bazen birazcık bir yardımla… sıradan bir adam sıradışı şeyler yapabilir.

Leicht und schwer vollbringen einander.
Zor ve kolay birbirini tamamlar.

Wie sagte Mutter Teresa:„In diesem Leben können wir keine großen Dinge vollbringen.
Rahibe Teresa bize,“ Bu dünyada harika şeyler yapamayız.

Naja. Ich kann immer noch was Bedeutendes vollbringen.
Yani, hala önemli işler başarabilirim.

Wir können nicht alle große Dinge vollbringen.
Hepimiz harika şeyler yapamayız.