WENN'S - Turkce'ya çeviri

• eğer
• ya
• yoksa
• olur
• olursa
• işler
• bile
• olduğunda
• olurdu
• i̇şler

Wenn's Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Besuch mich, wenn's dir besser geht!
Daha iyi olduğunda beni gör sana zam yapacağım!

Wenn's Probleme gibt, regle ich das.
Bir sorun olursa ben halledeceğim.

Es ist egal, wenn's private Probleme zwischen Miller und dem Sheriff gibt.
Miller ile Kane arasında kişisel bir şeyler olması umurumda bile değil.

so werde auch ich enden, wenn's rauskommt.
Bunu öğrenirse benim sonum da aynı olur.

Wenn's aber so wäre?
Ya olsaydım? Ama değildin?

Wenn's ein Mädchen wird, Rain.
Eğer kız olursa, Rain.

Hupe ich dreimal. Wenn's irgendwelche Probleme gibt.
Herhangi bir sorun olursa, kornayı üç kez çalarım.

Wenn's regnet und schneit, rauschen die Telefone.
Yoksa kar mı yağmış üzerine telefon tellerinin.

Ghost versteht keinen Spaß, wenn's um Geld geht.
Konu para olduğunda Ghost oyun oynamaz.

Wenn's im Juli schneit.
Temmuzda kar yağsa bile.

Schade, wenn's verkommt.
Yazık, ziyan olur.

Wie öde, wenn's nur eine Partitur wäre.- Eine Tasse Tee?
Çay için. Yalnızca müzik olsaydı ne sıkıcı olurdu.

Und wenn's zwei Wochen dauert?
Peki ya iki hafta boyunca telefon etmezse ne olacak?

Wenn's ein Cop ist.
Eğer polis ise kaçalım.

Wenn's Wetter mal wirklich besser, kommen wir auch!
Hava güzel olursa biz de geliriz!

Wir bleiben hier, Kumpel, wenn's dir nichts ausmacht.
Sakıncası yoksa biz burada kalacağız dostum.

Wenn's hart auf hart kommt,
İşler zorlaştı mı, Shari kaçar… hem

Die Welt wäre ein besserer Ort, wenn's keine Studentenkredite geben würde?
Eğer öğrenci borçları olmasaydı dünya çok daha iyi bir yer olurdu, değil mi?

Wenn's den Jungen dazu gibt.
Çocuğu da verirsen olur.

Wenn's dir nicht gefällt, setzt du dich nächstes Mal woandershin.
Eğer sevmezsen… gelecek sefere başka yere oturabilirsin.