AN ALGORITHM - Turkce'ya çeviri

bir algoritma
an algorithm
bir algoritmaya
an algorithm
bir algoritmanın
an algorithm
bir algoritmayla
an algorithm

An algorithm Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
To determine the winner of any given college basketball game. The guy has an algorithm.
Elemanın herhangi kolej basketbol ligi maçını… kimin kazanacağına dair algoritması var.
Alan Turing defined an algorithm.
Alan Turingin algoritma tanımında… Algoritma.
So, I wrote an algorithm.
Bu yüzden bu algoritmayı yazdım.
I don't need an algorithm to meet women.
Bir kadınla tanışmak için algoritmaya ihtiyacım yok.
To predict Cobalt Man's teleportation pattern. I have also devised an algorithm.
Ayrıca Kobalt Adamın ışınlanma düzeninin algoritmasını da çıkardım.
He found an algorithm designed to disrupt my matrix.
Benim matrisimi karıştırmayı tasarladığını buldu. Bu algoritmanın.
Decisions on teacher dismissals were based on an algorithm? An algorithm.
Öğretmenlerin işten çıkartılmaları… bir algoritmaya mı dayanıyor?- Algoritmayla.
An algorithm will keep it in that location as long as she's engaged in that activity.
Kişi bu işle meşgul olduğu sürece algoritma ışığı bu konumda tutar.
There must be a command sequence, an algorithm, a way to stabilize the program.
Programı kararlı hale getirebilecek, bir komuta zinciri algoritması olmalı.
Inside the wolf, and it made this. So, I wrote an algorithm that consolidated all of the pinpricks.
Böylece bir algoritma yazdım… bütün delikleri birleştiren… kurtun içinde ve bunu yaptı.
Kashi also had an algorithm for calculating"n"th roots, which was a special case of the methods given many centuries later by Ruffini and Horner.
Kashi aynı zamanda, daha sonra Ruffini ve Horner tarafından birçok yüzyıl sonra verilen yöntemlerin özel bir durumu olan nnin köklerini hesaplamak için bir algoritmaya sahip idi.
Could predict events before they happen.- Predictive analytics. with enough information, He talked about creating an algorithm that.
Bir algoritma oluşturmaktan bahsetti. Yeterli bilgi ile gerçekleşmeden önce olayları tahmin edebilecek.
When I figure out what an algorithm is. I'm gonna work on an algorithm over there.
Bir algoritmanın ne olduğunu anlar anlamaz… algoritma üzerinde çalışmaya başlayacağım.
Except for an algorithm that I wrote years ago and subsequently forgot about. You're talking about killing a man without any evidence against him.
Bir delil olmadan, yıllar önce yazdığım ve unuttuğum… bir algoritmaya dayanarak birini öldürmekten bahsediyorsunuz.
Could predict events before they happen.- Predictive analytics. He talked about creating an algorithm that, with enough information.
Bir algoritma oluşturmaktan bahsetti. Yeterli bilgi ile gerçekleşmeden önce olayları tahmin edebilecek.
And cross-indexed it with a web search So I wrote an algorithm to search for schools that still require Latin.
Bir algoritmayla Latince isteyen okulları arattım… ve internette Latince özel dersler hizmetleri ile… karşılaştırdım.
doesn't mean You know, just because an algorithm.
Biliyorsun, bir algoritmanın kamuoyunun fikrini etkileyememesi.
It's an algorithm.
O bir algoritma.
It's an algorithm.
Bu bir algoritma.
I wrote an algorithm.
Ben de bir algoritma yazdım.
Sonuçlar: 3054, Zaman: 0.0364

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce