ANYWHERE TO GO - Turkce'ya çeviri

• gidecek hiçbir yerim
• bir yere gitmez
• gidecek bir yerin
• bir yere mi gidiyorsun
• gidecek yerin

Anywhere to go Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

I haven't moved because I don't have anywhere to go.
Hareket etmedim çünkü gidecek bir yerim yok.

I did not move because I did not have anywhere to go.
Hareket etmedim çünkü gidecek bir yerim yok.

Actually, I-I don't have anywhere to go.
Aslında gidecek bir yerim yok.

I don't have anywhere to go.
Gidecek hiçbir yerim yok. Git artık.

Just go. I don't have anywhere to go.
Gidecek hiç bir yerim yok. Sadece git.

But he's a baby. He doesn't have anywhere to go.
Gidecek bir yeri yok ki.

But has he got anywhere to go when he's released?
Peki, serbest kaldığında gidebileceği bir yeri var mı?

Most of us don't have anywhere to go.
Çoğumuzun gidecek bir yeri yok.

Most of us don't have anywhere to go.
Pek çoğumuzun gidecek bir yeri yok.

Anywhere to go. You literally don't have.
Cidden gidecek hiçbir yerin yok.

Where are you going? You literally don't have anywhere to go.
Cidden gidecek hiçbir yerin yok. Nereye gidiyorsun?

Don't you have anywhere to go?
Hiçbir yere gitmek zorunda değilsin?

Is there anywhere to go around here?
Buralarda gidecek bir yer var mı?

It didn't have anywhere to go, no one to love it.
Ne gidecek bir yeri vardı ne de onu sevecek biri.

Hello? He doesn't have anywhere to go right now.
Alo? Şu an gidecek hiçbir yeri yok.

There wasn't anything to do or anywhere to go.
Yapacak bir şey veya gidecek bir yer yoktu.

I thought about leaving many times, but I didn't have anywhere to go.
Defalarca terk etmeyi düşündüm ama gidecek yerim yoktu.

You know, I-I-I didn't have anywhere to go, really, and I-I didn't have.
Bilirsin, gidecek hiçbir yerim yoktu, sahiden. Ve şeyim yoktu.

Yeah, I put my stuff in these boxes, and then I realized I don't have anywhere to go.
Evet, eşyalarımı bu kutulara yerleştirdim ve sonra gidecek hiçbir yerim olmadığını fark ettim.

like he doesn't have anywhere to go, like he has nothing to do.
sanki gidecek hiçbir yeri yokmuşçasına, ve yapacak hiçbir şeyi yokmuşçasına.