COMPUTATIONAL - Turkce'ya çeviri

[ˌkɒmpjʊ'teiʃənl]
[ˌkɒmpjʊ'teiʃənl]
sayısal
numerical
digital
quantitative
computational
number
scalar
numeral
hesaplama
to calculate
to compute
to figure out
to account
calculation
math
bilgisayar
computer
video
laptop
intersect
PC
hesap
account
check
math
bill
answer
tab
reckoning
bank
cheque
calculus
bilişimsel
information
cyber
computing
informatics
tech
of IT
I.T.
bilgisayımsal
computational
hesaplamalı
to calculate
to compute
to figure out
to account
calculation
math
bilgisayarlı
computer
video
laptop
intersect
PC

Computational Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Either a conscious agent is carrying out the computation, or he's got a piece of machinery that admits of a computational interpretation.
İster bilinçli bir etmen bu hesaplamayı yapıyor olsun, ister de bilgisayar yorumlamasını kabul edecek küçük bir mekanizması olsun.
emergence, computational sociology, multi-agent systems,
ortaya çıkma, hesaplama sosyolojisi, çok etmenli sistemler
Scientists have tried to reproduce it with computational models, but, in each case, the world blows up.
Bilim insanları sayısal modellerle çoğaltmaya çalıştı ama her türlü dünya havaya uçuyor.
I actually had my own lab in the Computational Neuroscience department,
aslında benim kendi laboratuvarım vardı bilişimsel sinirbilim departmanında,
I think we have found its secret: It's just sampling what's out there in the computational universe and quite often getting things like Rule 30
Sanırım biz onun sırrını bulduk. O sadece hesaplama evreninde ne varsa onları örnekliyor ve çoğunlukla 30. Kural
typically treated by the Mie theory, the discrete dipole approximation and other computational techniques.
soyut dipol tahmini ve diğer bilişimsel teknikler ve Mie teorisi nde işlenir.
Their ability to coach and manipulate their computers to deeply explore specific positions effectively counteracted the superior chess knowledge of the grandmasters and the superior computational power of other adversaries.
Onların bilgisayarlarını idare etmedeki, yönlendirmedeki belirli pozisyonları tetkik etmedeki yetenekleri şampiyonların üstün satranç bilgisinin ve diğer rakiplerin üstün sayısal gücünün etkisini verimli bir şekilde yok etti.
This is an active area of research with ongoing advances in computational techniques leading to better first-principles calculations of the nuclear shell structure.
Bu, nükleer kabuk yapısının daha iyi ilk-ilkeler hesaplamalarına yönlendiren bilgisayımsal tekniklerde süregelen ilerlemelerle aktif bir araştırma alanıdır.
And, for example, Wolfram Alpha and Mathematica are actually now full of algorithms that we discovered by searching the computational universe.
Ve, örneğin, Wolfram Alpha ve Mathematica gerçekten bizim hesaplama evrenini araştırırken keşfettiğimiz algoritmalarla doludur.
Computational geometry is a branch of computer science devoted to the study of algorithms that can be stated in terms of geometry.
Hesaplamalı geometri, geometri açısından ifade edilebilen algoritmaların incelenmesine ayrılmış bilgisayar bilimlerinin bir dalıdır.
numbers much too high for DNS to be a viable option, given the state of computational power for the next few decades.
uygulanabilir bir seçenek olarak DNS çok yüksek Reynolds numaraları önümüzdeki birkaç on yıl için hesaplama gücü durumunu verilen.
Thus, computational chemistry can assist the experimental chemist
Böylece, hesaplamalı kimya deneysel kimyagerliğe yardımcı olabilir
So what that means is, one could use computational methods to read all of the books in a click of a button.
Yani bu şu anlama geliyor: biri bu kitapların hepsini okumak için bir klikle bilgisayarlı methodları kullanabilir.
differential equation) as computational domain, boundary conditions,
kullanılarak hesaplama alanı, sınır koşulları,
Computational linguistics was born as the name of the new field of study devoted to developing algorithms
Hesaplamalı dilbilim, dil verilerini akıllıca işlemek için algoritma ve yazılım geliştirmeye ayrılan
One of the roles of computational complexity theory is to determine the practical limits on what computers can
Hesaplamalı karmaşıklık teorisinin rollerinden biri, bilgisayarların yapabilecekleri ve yapamayacaklarını izah edip,
Probabilities may be derived with arbitrary precision, constrained by computational resources, via Feynman's path integral method; such precision is seldom required in engineering practice.
İhtimaller Feynmanın yol integral metodu ile seçmeli hassasiyetlerden sürülmektedir- hesaplamalı kaynaklar tarafından kısıtlandırılmış- bu tür hassasiyetler nadiren mühendislik uygulamasını gerektirir.
Computational complexity theory is a branch of the theory of computation that focuses on classifying computational problems according to their inherent difficulty, and relating those classes to each other.
Hesaplamalı karmaşıklık teorisi, hesaplama problemlerini kendi zorluklarına göre sınıflandırmaya ve bu sınıfları birbirleriyle ilişkilendirmeye odaklanan teorik bilgisayar bilimlerinde hesaplama teorisinin bir dalıdır.
A particularly important objective, called computational thermochemistry, is to calculate thermochemical quantities such as the enthalpy of formation to chemical accuracy.
Hesaplamalı termokimya adı verilen ve özellikle oluşum entalpisi gibi önemli konularda termokimyasal niceliklerin kimyasal doğrulukta hesaplanmasıdır.
The main branches of computational geometry are:
Hesaplamalı geometride ana dallar şunlardır:
Sonuçlar: 147, Zaman: 0.1049

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce