ELEVATOR - Turkce'ya çeviri

• asansör
• asansörü
• asansöre
• asansörde

Elevator Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

He gave Miles the access code to the security elevator.
Milesa güvenlik asansörünün giriş kodunu vermiş.

We have a picture of them from the elevator security cam.
Asansördeki güvenlik kamerasının çektiği resimleri elimizde.

Shut all elevator power immediately!
Tüm asansörlerin gücünü derhal kes!

We got a elevator.
Asansörümüz var evde.

You got a elevator?
Asansörünüz mü var?

Am I talking to Deke or Deacon Bromberg, the elevator king?
Dekele mi konuşuyorum yoksa asansörler kralı Deacon Brombergle mi?

Go. Take the service elevator to the fifth floor.
Yük asansörüyle beşinci kata çıkın.

You know, the elevator has a memory.
Asansörlerin de bir hafızası var.

Do you have an elevator?
Asansörünüz var mı?

I also find the elevator quite easy to operate.
Ben aynı zamanda asansörleri çalıştırmayı da oldukça kolay bulurum.

Turn off the alarm to the elevator and the blockhouse?
Sığınak asansörünün alarmını kapatır mısınız?

Turn off the alarm to the elevator and blockhouse?
Sığınak asansörünün alarmını kapatır mısınız?

The elevator victim is Woojin Suh, age 27, artist.
Asansördeki kurban Woojin Suh, yaşı 27, sanatçı.

This way please, for your private elevator.
Özel asansörünüz için bu taraftan.

Elevator shaft.- Infrared sensors.
Asansörler.- Kızıl ötesi sensörler var.

Your private elevator.
Özel asansörünüz burada.

Guy on the elevator just tried talking to me. Get this.
Demin asansördeki adam benimle konuşmaya çalıştı. Şunu dinle.

Soon as we get through, I need you to shut down the surface elevator here.
Çıkış asansörünü kapat. Geçtiğimiz anda buradaki yüzeye.

There's an elevator.
Asansörlü bir Everest.

They just went down the freight elevator and took off.
Onlar yük asansörüyle aşağı indiler ve çekip gittiler.