HERE TO ANSWER - Turkce'ya çeviri

[hiər tə 'ɑːnsər]
[hiər tə 'ɑːnsər]
cevap vermek için burada
cevaplamak için geldiler
yanıtlamak için burada
cevaplamak için buradayım
cevap vermek için buradayım

Here to answer Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
He had nothing to do with… Mrs Mooney, can I remind you that you're not here to answer on Nick's behalf?
Bayan Mooney, Nick adına cevap vermek için burada olmadığınızı size hatırlatabilir, miyim? Yapacak bir şey yoktu?
She may not be here to answer your questions, but the one thing I know to be true.
Sorularını yanıtlamak için burada olmayabilir… ama doğru olduğunu bildiğim bir şey var;
He had nothing to do with… that you're not here to answer on Nick's behalf? Mrs Mooney, can I remind you.
Bayan Mooney, Nick adına cevap vermek için burada olmadığınızı size hatırlatabilir, miyim? Yapacak bir şey yoktu.
This is Jen Lindley, and I'm here to answer questions you may have concerning matters of the heart or the groin.
Ben Jen Lindley ve yüreğinizle ilgili sorulara ya da kasıklarınızla ilgili sorulara cevap vermek için buradayım.
We can't really say too much about the investigation, but I'm here to answer any questions I can.
Soruşturma hakkında fazla bilgi veremiyorum… ama her türlü sorunuza cevap vermek için buradayım.
I'm here to answer any questions you may have about Witch Island which,
Cadı Adası hakkındaki sorularınızı yanıtlamak için buradayım. Söylemeye utanıyorum
She may not be here to answer your questions, but the one thing I know to be true… your mother loved you.
Sorularını yanıtlamak için burada olmayabilir ama doğru olduğunu bildiğim bir şey var;… o da annenin seni sevdiğiydi.
If I'm not here to answer questions… your biography will anticipate anything that might be asked about me.
Sorulara yanıt vermek için burada olmazsam… tuttuğun özgeçmiş, hakkımda sorulabilecek her soruya yanıt olabilir.
Are you here to answer my question… about what you were doing during operation Remington?
Remington operasyonu boyunca nerede olduğun sorusuna cevap vermek için mi buradasın?
In cold-blooded fashion, You are here to answer a summons did murder a made manin the Genovese Family. Bumpy Johnson.
Soğukkanlı bir şekilde, Genovese Ailesinden bir adamı öldürdün. Bumpy Johnson. Bir soruya cevap vermek için buradasın.
You are here to answer a summons.
Bumpy Johnson. Bir soruya cevap vermek için buradasın.
I'm here to answer their prayers.
Onların dualarına yanıt vermeye geldim.
I'm here to answer their prayers.
Onların dualarına yanıt vermeye.
You're here to answer the questions.
Burada sorulara cevap vermesi gereken sensin.
I'm here to answer you again.
Sana cevap vermek için geldim.
My son is not here to answer you.
Oğlum burada değil, sana cevap veremez.
Now I'm here to answer their prayers.
Onların dualarına yanıt vermeye geldim.
Now I'm here to answer their prayers.
Onların dualarına yanıt vermeye.
I didn't come here to answer your questions.
Buraya senin sorularini cevaplamaya gelmedim.
I wanted you all here to answer a simple question.
Hepinizin buraya basit bir soruya cevap vermeniz için çağırdım.
Sonuçlar: 2344, Zaman: 0.046

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce