HIM GO - Turkce'ya çeviri

• gidişine
• onun gitmesine
• onu gitsin
• onun peşini
• onu serbest
• onu giderken
• o gitsin
• onun gittiğini
• onu gitmeye
• onun gitmesini
• onların gitmesine

Him go Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

I just couldn't let him go. Charlie is my best friend.
Charlie benim en yakın dostum ve onun gitmesine izin veremiyorum.

I didn't even see him go.
Ben bile onun gittiğini görmedim.

Let him go Johnny.
Bırak o gitsin, Johnny.

Let him go, please, we won't hurt you. OK.
Tamam. Bırak onu gitsin Iütfen, seni incitmeyeceğiz.

You gotta let him go, Mick.
Bırak artık onun peşini Mick.

We ain't lettin' him go.
Onu serbest bırakamayız ne de olsa.

Yeah. I saw him go, and I didn't say anything on purpose.
Evet. onu giderken gördüm ve birşey söylememeye çalıştım.

Look at him go.
Şunun gidişine bak.

The real Lane. And I will never let him go.
Gerçek Lanei. Ben de onun gitmesine asla izin vermem.

But you didn't see him go?
Fakat siz onun gittiğini görmediniz?

Making him go puts him in danger.
Onu gitmeye zorlamak tehlike içinde olmasını sağlar.

You won… let him go first.
Önce o gitsin. Sen kazandın.

Let him go, please, we won't hurt you. Okay?
Tamam. Bırak onu gitsin Iütfen, seni incitmeyeceğiz?

Allen. You have to let him go. Allen.
Onun peşini bırakmalısın. Allen. Allen.

You need to let him go and let me shut down the Core.
Onu serbest bırakıp çekirdeği kapatmama izin vermelisin.

Christ, look at him go.
Tanrım, şunun gidişine bak.

Yes. I just saw him go.
Evet, az önce onu giderken gördüm.

And you let him go. The man who actually murdered the doubles is The Alibi.
Dublörleri, Mazeret öldürdü ve onun gitmesine izin verdin.

You let him go first, then keep your distance.
Önce onun gitmesini bekle, sonra aradaki mesafeyi koru.

But Daddy made him go.
Ama babam onu gitmeye zorladı.