IN THE BEDROOM - Turkce'ya çeviri

• yatak odasında
• banyoda
• yatak odasına
• yatak odasındaki
• yatak odasındayım
• banyoya

In the bedroom Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

In the bedroom. Katharine. Jack.
Yatak odasındayım. Jack. Katharine.

Katharine. Jack.- In the bedroom.
Katharine.- Yatak odasındayım. Jack.

Tom, I'm standing in the bedroom of Judy and Glen Isaacs.
Tom, şu anda Judy ve Glen Isaacin yatak odasındayım.

And I'm upstairs in the bedroom. I… I… I locked the front door.
Ön kapıyı kilitledim ve üst katta yatak odasındayım.

I'm upstairs in the bedroom.
üst katta yatak odasındayım.

I gotta go past them to get to the door. i'm in the bedroom.
Kapıya varmak için oraya girmeliyim. Yatak odasındayım.

I'm in the bedroom. I gotta go past them to get to the door.
Kapıya varmak için oraya girmeliyim. Yatak odasındayım.

I turned on the light in the bedroom, and I looked in the mirror.
Yatak odasının ışığını yakıp aynaya baktım.

Then it gets hot in the bedroom, and the covers, they.
Öyleyse yatak odası da ısınır ve örtüler de.

Let's start in the bedroom and work our way downstairs.
Yatak odasından başlayıp alt kata doğru gidelim.

That helium voice would really work on me in the bedroom, but not out here.
Bu helyum gazı yutmuş sesin yatak odamda işe yarayabilir ama burada değil.

Close the windows in the bedroom.
Yatak odasının pencerelerini kapat.

I'm gonna check in the bedroom.
Ben yatak odasını kontrol edeceğim.

We were upstairs in the bedroom and we were just kissing.
Yukarıda yatak odasındaydık ve sadece öpüşüyorduk.

We are actually in the bedroom, and I am waiting for you to finish.
Şu anda hakikaten yatak odasındayız ve ben seni işini bitirmen için bekliyorum.

Beautiful job on the ceiling in the bedroom.
Yatak odasının tavanında iyi iş çıkarmışsın.

So they're in the bedroom, and they're talking about movies.
Yatak odasındalar ve filmlerden bahsediyorlar.

In the bedroom.
Yatak odasından.

Once, we were doing it in the bedroom and we heard his wife coming home.
Bir keresinde, yatak odasındaydık ve karısının eve geldiğini duyduk.

She's up in the bedroom listening to everything that happens.
Yukarıdaki yatak odasından her şeyi dinlemektedir.