SOMETHING TO STOP - Turkce'ya çeviri

['sʌmθiŋ tə stɒp]
['sʌmθiŋ tə stɒp]
durdurmak için bir şey
something to stop
durdurmak için bir şeyler
something to stop
durduracak bir şey
durduracak bir şeye
durdurmak için birşey
durduracak bir şeyler
durdurabilecekken bir şeyler
durduracak birşey
durdurmak için bir şeye

Something to stop Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I'm sorry, I should have done something to stop Androvax.
Affedersin. Androvaxı durdurmak için bir şey yapmalıydım.
Go fetch me something to stop the bleeding!
Git bana kanamayı durduracak bir şeyler getir!
We have to do something to stop them.
Onları durdurmak için bir şeyler yapmalıyız.
I had to do something to stop him.
Onu durduracak bir şey yapmam lazımdı.
Give me something to stop the bleeding!
Kanamayı durdurmak için bir şey verin!
I gotta-I gotta find something to stop this bleeding.
Kanamayı durduracak bir şeyler bulmalıyım.
We have to do something to stop.
Durdurmak için bir şeyler yapmalıyız.
Carter, Nathan's got something to stop the rust.
Carter. Nathan paslanmayı durduracak bir şey buldu.
They have to do something to stop the war.
Savaşı durdurmak için bir şey yapmalılardı.
Right now we have got to do something to stop the whipping of that poor devil.
Şimdi, o zavallının kırbaçlanmasını durduracak bir şeyler yapmalıyız.
The clock is ticking. I have to do something to stop this.
Bunu durdurmak için bir şeyler yapmalıyım. Zaman geçiyor.
I had to do something to stop you, Curtis.
Seni durdurmak için bir şey yapmak zorundaydım, Curtis.
I have to do something to stop this. The clock is ticking.
Bunu durdurmak için bir şeyler yapmalıyım. Zaman geçiyor.
I had to do something to stop them.
Onları durdurmak için bir şey yapmak zorundaydım.
Can you give me something to stop the bleeding?
Bana kanamayı durdurmak için bir şeyler getirebilir misin?
I had to do something to stop him.
Onu durdurmak için bir şey yapmalıydım.
David, we have got to do something to stop this.
David, bunu durdurmak için bir şeyler yapmalıyız.
We have to do something to stop Tom from hurting himself.
Tomu kendisine zarar vermekten durdurmak için bir şey yapmak zorundayız.
We have to do something to stop this from happening again.
Bunun tekrar olmasını durdurmak için bir şey yapmak zorundayız.
So the people here could think I didn't do something to stop it?
Buradaki personel bu işi durdurmak için bir şey yapmadığımı düşünsün öyle mi?
Sonuçlar: 79, Zaman: 0.0474

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce