SOMETHING TO HIDE - Turkce'ya çeviri

['sʌmθiŋ tə haid]
['sʌmθiŋ tə haid]
saklayacak bir şeyleri
nothing to hide
birşey saklar
sakladığı birşeyler
saklayacak bir şeyin
nothing to hide
sakladığın bir şey
sakladığın bir şeyler
sakladıkları bir şey
saklayacak bir şeyiniz
nothing to hide
saklayacak bir şeyim
nothing to hide

Something to hide Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I know you have got something to hide.
Sakladığın bir şeyler var, biliyorum.
Do you have something to hide, Mr. Viper?
Saklayacak bir şeyin mi var Viper?
They twist the facts and always assume you have something to hide.
Gerçekleri çarpıtırlar ve hep sakladığın bir şey olduğunu varsayarlar.
Everyone has something to hide.
Herkesin saklayacak bir şeyi vardır.
The only person who runs is somebody who's got something to hide.
Kaçan birisinin ya sakladığı bir şey vardır.
They have got something to hide.
Sakladıkları bir şey var.
Do you have something to hide Fred?
Saklayacak bir şeyin mi var?
I know you must have something to hide.
Sakladığın bir şeyler var, biliyorum.
You have something to hide!
Benden sakladığın bir şey var!
You mean anyone she's investigating who has something to hide.
Araştırdığı her kişinin saklayacak bir şeyi var diyorsun yani.
The only person who runs is somebody who's got something to hide.
Ya sakladığı bir şey vardır, Kaçan birisinin.
They have all got something to hide.
Hepsinin saklayacak bir şeyleri var.
I believe you have something to hide, madame.
Sanırım saklayacak bir şeyiniz var, madam.
Maybe they have something to hide.
Belki de sakladıkları bir şey vardır.
Because you had something to hide?
Çünkü saklayacak bir şeyin vardır?
Listen, I know, I know you have got something to hide.
Dinle bak, Sakladığın bir şeyler var, biliyorum.
Looks like you actually have something to hide. And, by suspending him.
Tam denetleme olacak ve ona uzaklaştırma vererek… sakladığın bir şey varmış gibi gözüktün.
Dinah, you are the only one who has something to hide.
Dinah, saklayacak bir şeyi olan bir tek sen vardın.
Everyone has something to hide, which is why we invented lawyers.
Herkesin saklayacak bir şeyleri vardır, bu yüzden avukatları icat ettik.
And if he remains silent, he has something to hide.
Sessiz kalırsa sakladığı bir şey var demektir.
Sonuçlar: 250, Zaman: 0.062

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce