TIME TO WAIT FOR - Turkce'ya çeviri

[taim tə weit fɔːr]
[taim tə weit fɔːr]
bekleyecek vaktimiz
time to wait
beklemek için zamanımız

Time to wait for Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
and we got no time to wait for your mommy.
şimdi anneciğinizi bekleyecek vaktimiz yok.
We may not have time to wait for our ship to return, so we would like everyone to proceed down the tunnel that leads back to the base.
Gemimizin dönmesini beklemeye zamanımız kalmayabilir, yani… Üsse geri dönen tünelden herkesin ilerlemesini istiyoruz.
Stone? The cliffs fall on us, we do not have the time to wait for the drops?
Damlaları bekleyecek kadar zamanımız yok. Kayalar üzerimize düşüyor, Taş?
We do not have the time to wait for the drops. Stone? The cliffs fall on us.
Taş? Kayalar üzerimize düşüyor, damlaları bekleyecek kadar zamanımız yok.
We don't have time to wait for drops. The stone? The mountains are falling on us.
Taş? Kayalar üzerimize düşüyor, damlaları bekleyecek kadar zamanımız yok.
That's a long time to wait for something.
Bir şeyi beklemek için uzun bir zaman.
It's time to wait for it to be cooked.
Hemen bulaşiklari yikamaya başliyor bekleme zamani.
That's a long time to wait for a rescue.
Kurtarma için beklemek çok uzun zaman.
I didn't have time to wait for it, sir.
Beklemek için zamanım yoktu, efendim.
Well, we don't have time to wait for eventually.
Ama bizim o kadar bekleyecek zamanımız yok.
David, 10 years is a long time to wait for something and not get it.
David, 10 yıI bir şeyi beklemek için uzun zaman.
We don't have time to wait for drops. The mountains are falling on us.
Damlalari bekleyecek kadar zamanimiz yok. Kayalar üzerimize düsüyor.
We do not have the time to wait for the drops. The cliffs fall on us.
Damlalari bekleyecek kadar zamanimiz yok. Kayalar üzerimize düsüyor.
There'sno time to wait for him.
Onu bekleyecek vaktimiz yok. Hayır.
We don't have time to wait for Hulk.
Hulku beklemek için zamanımız yok.
No, there'sno time to wait for him. No.
Onu bekleyecek vaktimiz yok. Hayır.
We don't have time to wait for the Daedalus.
Daedalusu beklemek için zamanımız kalmadı.
No time to wait for her.
Onu bekleyecek vaktimiz yok.
No, there'sno time to wait for him. No.
Hayır, onu beklemek için zamanımız yok. Hayır.
Do we really have time to wait for sundown?
Gün batımına kadar bekleyecek vaktimiz var mı?
Sonuçlar: 1009, Zaman: 0.0981

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce