TIME TO DO - Turkce'ya çeviri

[taim tə dəʊ]
[taim tə dəʊ]
yapmak için zaman
time to do
time to make
yapacak zaman
time to do
yapacak vakit
time to do
yapmak için zamanım
time to do
time to make
yapmak için zamanı
time to do
time to make
yapmak için zamanın
time to do
time to make
yapacak zamanı
time to do
yapacak zamanım
time to do
yapma vaktimiz
yapacak zamanımız
time to do
yapmaya vakti
yapacak vakti
time to do
yapacak vaktim
time to do

Time to do Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
How did you find the time to do this?
Bunu yapacak zamanı nasıl buldun?
Do you still have time to do this?
Hâlâ bunu yapmak için zamanın var mı?
Tom doesn't have time to do that now.
Şimdi Tomun onu yapmak için zamanı yok.
I don't have time to do that.
Onu yapmak için zamanım yok.
Time to do what?
There's not time to do both.
İkisini de yapacak zaman yok.
Time to do one more thing.
Bir şey daha yapma vakti geldi.
When did you find time to do all this?
Tüm bunları yapacak zamanı ne ara buldun?
I have no time to do my homework.
Ev ödevimi yapacak zamanım yok.
Have you got time to do my hair?
Saçımı yapmak için zamanın var mı?
If Tom had time to do that, I'm sure he would.
Tomun bunu yapmak için zamanı olsaydı, eminim yapardı.
I don't have the time to do that right now.
Şimdi onu yapmak için zamanım yok.
There isn't time to do that.
Onu yapmak için zaman yok.
There wasn't any time to do this.
Bunu yapacak zaman yoktu. 90 günlük bir pencere vardı.
Now is the time to do it.
İşte, şimdi bunu yapma vakti.
Where do they find time to do all this protesting?
Tüm bu protestoları yapacak zamanı nereden buluyorlar yahu?
I had some time to do some research.
Biraz araştırma yapacak zamanım vardı.
If Tom had had time to do that, I'm sure he would've.
Eğer Tomun bunu yapmak için zamanı olsaydı, eminim yapardı.
That I'm sure you have time to do.
Eminim bunu yapmak için zamanın vardır.
I don't have time to do that now.
Şimdi onu yapmak için zamanım yok.
Sonuçlar: 194, Zaman: 0.057

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce