TIME TO EXPLAIN - Turkce'ya çeviri

[taim tə ik'splein]
[taim tə ik'splein]
açıklayacak zaman
time to explain
açıklayacak vakit
time to explain
açıklamak için zaman
time to explain
açıklayacak zamanım
time to explain
açıklamak için zamanım
time to explain
açıklayacak zamanımız
time to explain
açıklayacak vaktim
time to explain
açıklamak için zamanımız
time to explain
açıklama için zaman
time to explain

Time to explain Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Please, Jennifer, I have got no time to explain.
Lütfen, Jennifer. Açıklayacak zamanım yok.
There's no time to explain!
Açıklayacak vaktim yok!
There will be time to explain everything to him.
Her şeyi ona açıklamak için zamanımız olacak.
There's no time to explain, just take this, please.
Açıklamak için zaman yok, sadece bunu al, lütfen.
We don't have time to explain.
Açıklayacak zamanımız yok.
Master Bruce?- No time to explain now, Alfred?
Açıklayacak zaman yok, Alfred.- Efendi Bruce?
And there's just no time to explain that any further.
Daha fazlasını açıklayacak vakit yok.
Okay, I don't have time to explain, all right?
Tamam açıklamak için zamanım yok tamam mı?
My mother?- There isn't really enough time to explain.
Annem mi?! Aslında açıklayacak zamanım yok.
I don't have time to explain.
L açıklamak için zamanımız yok.
There isn't time to explain in detail.
Ayrıntılı olarak açıklamak için zaman yok.
No time to explain.
Açıklayacak vaktim yok.
There isn't time to explain.
Açıklama için zaman yok.
No time to explain now, Alfred.- Master Bruce?
Açıklayacak zaman yok, Alfred.- Efendi Bruce?
We don't have time to explain.- Who?
Açıklayacak zamanımız yok.- Kim?
I don't have time to explain, all right?
Tamam açıklamak için zamanım yok tamam mı?
Come with me. There's no time to explain.
Açıklayacak vakit yok. Benimle gelin.
Why? Listen, Frank, I don't have time to explain.
Neden?- Bak Frank, açıklayacak zamanım yok ama.
I don't have time to explain.
Bunu açıklamak için zaman yok.
Look, I haven't got time to explain, okay?
Bakın, açıklayacak vaktim yok, tamam mı?
Sonuçlar: 347, Zaman: 0.0479

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce