EXPLAIN - Turkce'ya çeviri

• açıklamak
• açıklayın
• izah
• açıklayabilir mi
• anlatmak
• açıkla
• anlat
• açıklar
• anlatayım
• anlatın
• açıklamam
• açıklama
• açıklarsın
• açıklarım
• açıklayım
• i̇zah
• anlatmam
• anlatabilir

Explain Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

I don't understand this. Would somebody please explain all this to me?
Anlamıyorum. Birisi bana bunları açıklayabilir mi lütfen?

Why they're a little… animalistic in their nature. This would explain Cherokee.
Bu özlerinde neden birazcık… hayvansı olduklarını açıklar. Çeroki.

When your father comes, explain to him.- I'm talking with my daughter.
Baban gelince ona açıklarsın.- Kızımla konuşuyorum.

Come on, people, do I have to explain this to everybody?
Haydi millet. Bunu herkese anlatmak zorundamıyım?

But for reasons i can't fully explain, I trust this woman.
Ama bazı nedenlerden dolayı tam olarak veremem açıklama, bu kadına güveniyorum.

Explain to me exactly what Dougie did to make him owe you money.
Bana Dougienin size borçlanmak için tam olarak ne yaptığını anlatın.

Let me explain the design ofthis product.
Müsaade ederseniz ürünün tasarımını anlatayım.

And every other day in America? Explain again to me what the difference between this day.
Bana bu günün Amerikadaki diğer günlerden farkını bir daha anlat.

The Sacred Scroll that he has will give him immortality. I will explain later.
Sonra açıklarım. Elindeki kutsal yazma onu ölümsüz yapacak.

I'm talking with my daughter. When your father comes, explain to him.
Baban gelince ona açıklarsın.- Kızımla konuşuyorum.

Like a miniature teleport… Do I have to explain everything?
Minyatür bir telepor… Her şeyi anlatmak zorunda mıyım?

something happened that even Silly could not explain.
bir şey oldu ki Silly bile açıklama getiremedi.

Explain to me how our current course of attack and retreat leads to victory?
Şu an ki saldır ve çekil yönteminizin zafere nasıl götüreceğini anlatın bana?

Let me see him alone and explain.
Onunla başbaşa kalıp, anlatayım.

Then explain to us, why are you against the referendum?
Öyleyse neden referanduma karşı çıkıyorsun anlat bize?

Let me explain, my sister!
Izin verin açıklayım yenge!

Go! I will explain everything later.
Her şeyi sonra açıklarım, olur mu?- Git dedim.

At least lend me some luck. Explain the rules?
En azından biraz şans ödünç versen. Kuralları açıklarsın?

Then I have to explain everything all over again. But.
Ama… O zaman her şeyi baştan anlatmak zorunda kalacağım.

Explain again how sheeps' bladders may be employed to prevent earthquakes.
Koyunların sidik torbalarının depremleri engellemek için nasıl kullanıldığını tekrar anlatın.