TRY TO DO - Turkce'ya çeviri

[trai tə dəʊ]
[trai tə dəʊ]
yapmaya çalışırım
yapmaya çalışıyorum
i'm trying to do
i'm trying to make
i'm trying to have
just trying to do
i'm trying to build
i'm trying to-woah
i have tried to do
yapmaya çalışmalıyız
yapmaya calis
try to do

Try to do Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tom should try to do that.
Tom bunu yapmaya çalışmalı.
Tom told Mary and me that we should try to do that by ourselves.
Tom Maryye ve bana bunu kendi başımıza yapmaya çalışmamız gerektiğini söyledi.
Try to do the right thing. We always.
Biz hep… doğru olanı yapmaya çalıştık.
All we can do is just move forward and try to do better.
Tek yapabileceğimiz ileri gidip daha iyisini yapmayı denemektir.
Move forward and try to do better. All we can do is just.
Tek yapabileceğimiz ileri gidip daha iyisini yapmayı denemektir.
Some people try to do everything by themselves.
Bazıları her şeyi kendi yapmaya çalışır.
You should try to do something fun at least once a week.
Haftada en az bir kez eğlenceli bir şey yapmaya çalışman gerekir.
Most parents try to do what's best for their kids.
Çoğu aile çocukları için en iyisini yapmaya çalışır.
Try to do the right thing, make a difference.
Doğru olanı yapmaya çalış ve bir farklıIık yarat.
Jeez. Try to do something nice for someone.
Birine iyilik yapmayı dene.- Tanrım.
Try to do something great.
Kendin için bir şeyler yapmaya çalış.
I try to do something nice, and you just throw it back in my face.
Ben iyi birşeyler yapmaya çalışıyorum ama sen yüzüme geri fırlatıyorsun.
Try to do something using fighting spirit!
Mücadele ruhunu kullanarak bir şeyler yapmayı dene!
It's only fair I should try to do my bit.
Ben de, adil olarak üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum.
I don't think you should try to do that by yourself.
Onu kendiniz yapmayı denemeniz gerektiğini düşünmüyorum.
I bring you to a place like this, try to do something nice.
Seni bu gibi bir yere getirip iyi bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
Oh, yeah. I have seen few people try to do some things.
Evet, bir şeyler yapmaya çalışan birkaç kişi görmüştüm.
And I try to do all the time.
Ve ben bunu her zaman yapmaya çalışıyorum.
You always try to do the right thing, in a bad situation.
Sen hep doğru şeyi yapmaya çalışıyorsun… kötü bir durumda.
Try to do something good with it.
İyi bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
Sonuçlar: 134, Zaman: 0.0673

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce