ÇEKER - Almanca'ya çeviri

erregen
çekmek
çeker
heyecanlandırıyor
çekecektir
uyandırır
wenn
eğer
zaman
olur
ya
varsa
keşke
gelirse
herhangi
gelince
machen
yapmak
yapıyor
yapar
yapabilirsiniz
yapabilir
yapacak
yapın
işi
hale
yapayım
nehmen
almak
al
alır
alabilir
alacak
alıyor
alıp
götürmek
kabul
kullanmak
macht
yapmak
yapıyor
yapar
yapabilirsiniz
yapabilir
yapacak
yapın
işi
hale
yapayım
Leiden
acı
muzdarip
acı çekmek
ıstırap
tahammül
çeker
ızdırap
sevmiyor
acının
yaşıyor
erregt
çekmek
çeker
heyecanlandırıyor
çekecektir
uyandırır
nimmt
almak
al
alır
alabilir
alacak
alıyor
alıp
götürmek
kabul
kullanmak

Çeker Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sıfır madde daima enerjiyi kendine doğru çeker.
Sehen Sie, Nullmaterie zieht immer Energie an.
Renkli çiçekler ve çalılar hemen dikkat çeker ve davetkar bir atmosfer yaratır.
Mehrfarbige Blumen und Sträucher erregen sofort Aufmerksamkeit und schaffen eine einladende Atmosphäre.
Güzellik peşinde kızlar kurban gitmek, ve çok sık saç çeker.
Auf der Suche nach der Schönheit des Mädchens gehen Sie zu jedem Opfer und leiden oft Haare.
Bir iki dans gösteririz onlara. sonra çeker gideriz.
Wir nehmen ein paar Tänze mit und gehn.
Araç farlarının ışığını geri çeker ve çocuğunuzun açıkça görülebilmesini sağlar.
Sie werfen das Licht von Autoscheinwerfern zurück und machen Ihr Kind weithin sichtbar.
Öküz sabanı çeker Maria.
Die Ochsen ziehen den Pflug, Maria.
Bir dakikadan az sürede resim çeker.
Macht ein Bild in weniger als einer Minute.
Çamur sıvılaşmış. Sizi içeri çeker.
Der Schlamm zieht Sie rein.
Neden endişeleneyim? Sizin numaralarınız insanları çekmezse başka birininki çeker.
Wenn Ihre Tricks keinen anlocken, dann ein anderer-.
kesinlikle dikkatini çeker.
definitiv ihre Aufmerksamkeit erregen.
Aynı zamanda, doğal olarak, sadece sıradan vatandaşlar değil, aynı zamanda işletmelerin çoğunluğu çeker.
Zur gleichen Zeit leiden natürlich nicht nur gewöhnliche Bürger, sondern auch die Mehrheit der Unternehmen.
Diğer organlar da acı çeker.
Aber auch andere Organe nehmen Schaden.
Dikkat çeker belki.
Aufmerksam machen vielleicht.
Orman işçilerinin dikkatini tanımlanamayan bir cisim çeker.
Ein unbekanntes Objekt erregt die Aufmerksamkeit von Waldarbeitern.
Büyük müşterileri, büyük yetenek çeker.
Große Talente ziehen große Kunden an.
Belki seninle bir video çeker.
Vielleicht macht sie ein Video mit dir.
Arkadaşlarım ben yokken çok yalnızlık çeker.
Sehr einsam, wenn ich nicht da bin.
Yerçekimi herşeyi merkezine doğru çeker.
Schwerkraft zieht alles zu seinem Mittelpunkt hin.
Kimi zaman küçük ayrıntılar dikkatimizi çeker ve merak uyandırır.
Manchmal sind es die kleinen Geschichten, die unsere Aufmerksamkeit erregen und unser Interesse wecken.
Bununla birlikte, bazı insanlar büyük miktarlarda yedikten sonra semptomları çeker.
Manche Menschen leiden jedoch nach dem Verzehr großer Mengen an Symptomen.
Sonuçlar: 403, Zaman: 0.0682

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca