Baş rahibe Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Zaman, baş rahibe.
Her zamankinden daha fazla, baş rahibe.
Mehr denn je, Mutter Oberin.En büyük kız kardeşi, Baş Rahibe idi.
Ihre älteste Schwester war die Mutter Oberin.Hayır, yani… Baş Rahibe bana mektubu verdiği zaman söylemişti.
Nein, ich meine, Baş Rahibe burada bulabileceğimi söyledi.
Die Priorin sagte, ich könnte sie hier finden.Baş rahibe, Sor María, memnuniyetle size eşlik eder, ekselansları.
Unsere Priorin, Schwester María, wird Euch gern Gesellschaft leisten, Euer Exzellenz.Baş Rahibe neden Maggie konusunda bana yalan söyledi?
Warum sollte die Mutter Oberin lügen und verschweigen, dass sie Maggie hat?Baş rahibe, bunlar Hadokanın çocukları.
Baş rahibe çok korkunç!
Sie ist fürchterlich, die Oberin!Baş rahibe onun lanetli olduğunu
Die Mutter Oberin sagte, es sei verflucht,Günaydın, baş rahibe burada mı?
Guten Tag, ist die Oberin da?Bu ne cüret Baş Rahibe?
Wie können Sie es wagen, Oberin?Bir saniye, Baş Rahibe.
Einen Moment, Oberin.seni Baş Rahibe yapacağım.
ernenne ich dich zur Hohepriesterin.Bu, Baş Rahibe.
Sie ist die Oberin.Genç rahip, bunu daha sonra baş rahibe ver.
Junger Priester, gib das nachher dem Oberpriester.Eğer Şerif, İncili kullanıp Baş rahibe yalan söyletiyorsa biz
Wenn Baş Rahibe Maurice onların, devlet okulunda öğretmenlik yaparken normal hayatlarında rahibe olarak kalma deneylerine izin vermişti anladığım kadarıyla.
NOTRE DAME-SCHULSCHWESTERN So wie ich es verstand, erlaubte die Schwester Oberin ihnen auszuprobieren, wie es sei, an einer öffentlichen Schule zu unterrichten und als Nonnen in Baş rahip, ben bile şaşırdım.
Baş rahip ruhlarımızı sonsuza dek lanetledi!
Der Abt hat unsere Seelen für immer verdammt!
