Babaannem Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kahkahalar eğer işkence çekme olimpiyatı olsa babaannem bilerek kaybeden olurdu.
Gelächter Gäbe es bei den Olympischen Spielen die Disziplin des Martyriums, hätte meine Großmutter freiwillig verloren.Babaannem hâlâ dönmedi.
Orada bir at yarışı vardı ve babaannem at yarışına gitti.
Dort war ein Pferderennen, und zu dem Pferderennen fuhr meine Großmutter.Öğleden sonra bize babaannem ve dedem uğradı.
Nachmittags besuchten wir Oma und Opa.Babaannem pazarlık yapmak istemişti ama Dodd babam izin vermedi.
Oma wollte verhandeln, aber Dodd… Dad, ließ das nicht zu.Neyse ki, babaannem var. Bir de Manuela, en yakın arkadaşım.
Zum Glück habe ich Oma und Manuela, meine beste Freundin.Ne oldu? Dans ediyordun? Babaannem geldi.
Oma ist da! Jetzt kannst du weitertanzen.Ne oldu? Babaannem geldi?
Oma ist da! Wisst ihr was?Babaannem öldükten ve sen arkada kaldıktan sonra?
Babaannem bizi gördüğünü söylüyor.
Oma sagt, dass du uns siehst.Iyi de babaannem değil ki!
Sie ist nicht meine Grossmutter!Ne? Babaannem mesaj atmış!
Was? Eine SMS von Oma.Rezalet! Babaannem bile bu işi senden iyi yapardı!
Meine Oma könnte das besser machen! Das machst du scheiße!Babaannem Suzi Q 61 yıllık evliliğinde… böyle köpürmemiştir. Evet.
Meine Oma Suzie Q ist nach 61 Jahren Ehe Ja.Babaannem neden hep uyuyor?
Warum schläft Grandma den ganzen Tag?Babaannem ve dedem buraya geldikten hemen sonra öldüler… ama cenaze olmadı.
Meine Oma und Ama babaannem yazdığına göre hazır olduğumu düşünmüş olmalı.
Ob ich bereit bin. Ein Brief.Babaannem yaşıyor mu?- Basrada.
Gerçekten mi? Babaannem babama hala çocukmuş gibi davranıyor?
Meine Oma behandelt Babaannem de şok olmuştu.
Auch die Großmutter ist erschüttert.
