BILMESI - Almanca'ya çeviri

wissen
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
kennen
bilmek
bilir
tanır
tanımak
bilen
biliyoruz
tanıştım
erfahren
öğrenmek
bilmek
bilgi
hakkında
öğrenin
duymak
haberdar
bilgi edinin
haberi
tecrübeli
informieren
bilgi
haber
hakkında bilgi
haberdar
hakkında
bilgilendirmek
haber vermeliyiz
bildirmeniz
bildirin
bildirebilirsiniz
weiß
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
kennt
bilmek
bilir
tanır
tanımak
bilen
biliyoruz
tanıştım
kannte
bilmek
bilir
tanır
tanımak
bilen
biliyoruz
tanıştım
erfährt
öğrenmek
bilmek
bilgi
hakkında
öğrenin
duymak
haberdar
bilgi edinin
haberi
tecrübeli

Bilmesi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yasaları iyi bilmesi ve o küstah tavrı.
Weil er das Gesetz so gut kannte und so dreist daherredete.
İlişkinizi onaylamayabilirim… ama tüm gerçekleri bilmesi onun için çok önemli.
Ich dulde Ihre Beziehung vielleicht nicht, aber es ist wichtig, dass sie alle Fakten kennt.
Dünyanın gezegenimize bir uzaylı saldırısı olduğunu bilmesi için artık çok geç.
Die Welt erfährt zu spät, dass wir von Außerirdischen angegriffen wurden.
Eğer bu doğruysa çarın bunu bilmesi gerekir.
Wenn das stimmt, muss der Zar davon erfahren.
Nasıl hissettiğini bilmesi gerek.
Sie muss wissen, wie du dich fühlst.
Yine de bu arkadaşça dört ayaklı arkadaşın da sınırlarını bilmesi gerekiyor.
Trotzdem muss auch dieser freundliche Vierbeiner seine Grenzen kennen.
Bunu birinin bilmesi gerekiyorsa o da benim?
Wenn das jemand weiß, dann ja wohl ich, oder?
Ama Bay MacGregorun Bayan Jaffeyi bilmesi çok zor.
Aber Mr. MacGregor kannte Miss Jaffe kaum.
Tek istediğim herkesin adımı bilmesi.
Ich will, dass jeder meinen Namen kennt.
Amerikan halkının gerçeği bilmesi gerekiyor.
Das amerikanische Volk muss die Wahrheit erfahren.
Trentin bunu bilmesi lazım.
Trent sollte es wissen.
Sephora Alışveriş Sırrı Her Kadının Bilmesi Gereken.
Sephora Shopping Secrets, die jede Frau kennen muss.
Bunu artık herkesin bilmesi iyi bir şey.
Gut, dass das jetzt jeder weiß.
İnan bana, dünyanın seni Grant Gabriel olarak bilmesi en iyisi.
Glaube mir, es ist besser, wenn man dich als Grant Gabriel kennt.
Jürinin bunu bilmesi gerekiyordu.
Die Jury musste das erfahren.
Nasıl hissettiğimi bilmesi gerek.
Er muss wissen, wie ich mich fühle.
Ancak akıldaki birçok farklı mekanizmaların bu bilgiyi bilmesi gerekir.
Aber viele verschiedene Mechanismen im Kopf müssen diese Informationen kennen.
Caleb bilmesi gereken şeyleri biliyor.
Caleb weiß nur das Nötigste.
İşlevsel çerçeve, çalışanın içinde bulunduğu kariyerin konumunu bilmesi için önemlidir.
Der funktionale Rahmen ist wichtig, damit der Arbeitnehmer die Position der Karriere kennt, in der er sich befindet.
Henrynin, onun adına neler yaptığını bilmesi gerek.
Henry muss erfahren, was in seinem Namen getan wurde.
Sonuçlar: 1195, Zaman: 0.0334

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca