Bilselerdi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Nasıl yapacaklarını bilselerdi satın almak zorunda kalmazlardı.
Wüssten sie, wie man Bilselerdi şu an burada olmazdım.
Wenn sie es wüssten, wäre ich schon tot.O bahçeyi bilselerdi, oranın cıvıl cıvıl bir yer olduğunu da bilirlerdi.
Wenn sie die Gärten kennen würden, dann Senin CIA adına çalıştığını bildiğimi bilselerdi, senin dövmelerle ilgili yaptığın çalışmaları.
Eğer bilselerdi ona bu görev verilir miydi?
Und wenn sie es gewusst hätten, wäre eine Andacht besser gewesen?Eğer burada olduğumuzu bilselerdi bizi çoktan öldürmüş olurlardı.
Önceden bilselerdi, Eğer bunu beli her şey daha iyi olurdu.
Wäre vielleicht alles OK gewesen. Wenn sie das vorher gewusst hätten.AIDSin nasıl bulaştığını bilselerdi, bunun yardımı olurdu.
Bir parçamız olduğunu bile bilselerdi ne yaparlardı biliyor musun?
Eğer burada olduğumuzu bilselerdi, Bizi izliyorlar.
Sie wissen nicht, dass wir hier sind.Çünkü Jugheadin yaşadığını bilselerdi, savunmaya geçeceklerdi.
Und wenn sie wüssten, dass Jughead noch am Leben ist.Eğer onun o şekilde göründüğünü bilselerdi onu bir canavar olarak görürlerdi.
Wenn sie wüssten, dass er tatsächlich so aussieht, würden Ben ne olacağını bilselerdi Billie, yemin ederim.
Şayet bilselerdi!
Wenn der wüßte!Bilselerdi güverteye alırlar mıydı?
Ob sie sich an Deck aufhielten?Şayet bilselerdi!
Wenn er wüßte!Şayet bilselerdi!
Wenn Sie wüßte!Eğer bilselerdi beni öldürürlerdi.
Sie Bir bilselerdi.
Wenn Sie wüßten-!«.
