Bir deha Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Marks, bir deha idi; biz ötekiler ise, olsa olsa yetenekli kişiler.
Sihirli bir deha.
Aman Tanrım, kızımız bir deha.
Ari, Bu filmde bir deha var.
Andynin elinde Jean gibi bir deha vardı.
Bu akşam onurlandırdığımız kişi, kelimenin tam anlamıyla öngörülü bir deha.
Benjamin Clementine gerçek bir deha.
Herkes Şef Andrenin bir deha olduğunu bilirdi ama her baharın ilk pazar günü bunu hatırlarlardı.
Seung Jo gibi bir deha değilsen, sınavı bir defada geçmek zor olacaktır.
Gizli bir dehayım.
Bir dehaya göre aptalca bir hareket.
Gerçek bir dehasın, Brittany.
Belki de sen bir dehasın, benim de seni tanıtmam gerekecek.
Ben bir dehayım.
Sen bir dehasın.
Onun yerine böyle bir dehayı alıp ilaçlarla doldurdun.
Ama aynı zamanda bir dehasın.
Belki de ben bir dehayım.
Bay Harkin gerçekten bir dehaydı.
Ben de sizi bir araya getirdiğim için bir dehayım.