Bir depoda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Infantino ve Adamsın köşesinde bir depoda.
Deney bugün Highland Parktaki bir depoda yapılıyormuş.
Yönetici, Yolcu 001i şehrin az dışarısında bir depoda gösteriyor.
1992de bir depoda 21 ton kokain ele geçirilmiş.
Forest Hills yakınlarında, şehirdeki bir depoda.
Beş yetişkin erkek bir depoda uyanırlar.
Silahlarımı limanda SAMCRO üyesi tarafından korunan bir depoda buldum.
Dün gece 4 Los Halcones çete üyesi bir depoda ölü bulundu.
Monroe hüküm giyene kadar bir depoda kalacak.
Bize göre bir yerlerde bir depoda tutuluyor.
Nerede?- Limandaki bir depoda.
Nerede?- Limanda bir depoda.
Deney bugün Highland Parktaki bir depoda yapılıyormuş.
Boston, 1978… İki çete, terk edilmiş bir depoda buluşur.
TE DAHA ÖNCE 6 saat önce bir depoda silah yapılabilecek plütonyum bulundu.
Ama bir kere onunla bir depoda buluşmuştuk.
Long Beachdeki bir depoda ultraviyole ampulünün işi ne?
Gemenon Travellerin güvertesinde, bir depoda kilitli, muhafaza altında.
Crowley beni bir depoda tutuyordu ama ben kaçtım.
Diyor ki eğer eşyaları bir depoda tutuluyormuş sahiplenen olmazsa açık arttırmayla satılacakmış.