BIR DIYALOG - Almanca'ya çeviri

Dialog
diyalog
pencereyi
konuşma
iletişim
Gespräch
sohbet
muhabbet
konuşmak
söyleşi
görüşmeyi
mülakat
diyalog
Dialogs
diyalog
pencereyi
konuşma
iletişim

Bir diyalog Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yeşil Hareket, geleceğimizle ilgili önemli sorular hakkında bir diyalog dalgasından sorumlu bir hareket.
Die Grüne Bewegung war verantwortlich für eine Welle des Dialogs über wichtige Fragen, die unsere Zukunft betreffen.
Akdeniz için Birlik, bir diyalog ve işbirliği platformu olarak global,
Als Dialog- und Kooperationsplattform pflegt die Union für den Mittelmeerraum strategische Partnerschaften mit weltweiten,
Amacı, azınlıkların menfaatlerine ilişkin bir diyalog ve temas komitesinin doğrudan Avrupa Parlamentosunda oluşturulmasıdır.
Zielsetzung ist die Etablierung eines Dialog- und Kontaktgremiums für die Belange der Minderheiten direkt am Europäischen Parlament.
Fransızcadan başarısız olduğumu kabul ettiğimiz göz önüne alındığında,… davalının bilmediği bir dilde bir diyalog yürütmek de adil olmaz gibi görünüyor.
Dass ich in Französisch durchgefallen bin, scheint es unfair zu sein ein Gespräch zu führen- in einer Sprache die der Angeklagten unbekannt ist.
Böylesine dönüşmesi. sabırlı ve anlayışlı bir adamın bir diyalog adamına.
Und wird zu einem Mann des Dialoges. Ein Mensch, der so viel Geduld und Verständnis hat, wandelt das um.
Böyle bir diyalog içerisindeyken, çocuk bir sonra söyleyeceği şeyi bulmak zorunda,
Wenn Sie so eine Unterhaltung haben, muss das Kind sich die nächste Antwort einfallen lassen um das zu verantworten,
Bir diyalog sürdürmek mümkün değildir çünkü her zaman partnerlerinin yanlış yaptığı bir şeylere odaklanırlar.
Es ist unmöglich, einen Dialog aufrechtzuerhalten, weil sie sich immer auf einen Fehler ihres Partners konzentrieren.
kmdr ile birlikte bir diyalog çalıştırın ya da kmdr- editor ile birlikte düzenleyici açın.
oder starten Sie den Dialog mit kmdr-executor Meindialog. kmdr.
Bu yüzden meslektaşlarıyla birlikte genç Almanlarla Türkler arasında bir diyalog sağlamak amacıyla bir proje başlatmış.
Also startete er mit seinen Kollegen ein Projekt, um junge Deutsche und Türken in den Dialog zu bringen.
Yaptığı şuydu: Ekrandan dışarıya doğru baktı ve her çocukla duygular hakkında bire bir konuşuyormuş gibi bir diyalog sürdürdü.
So hat er es gemacht: er schaute aus dem Bildschirm heraus und führte ein Gespräch, als würde er mit jedem Kind einzeln über ihre Gefühle sprechen.
sağ tıkladığınızda bir diyalog ya da açılır bir menü açılacak
Über einen rechten Mausklick erreichen Sie ein Dialogfenster oder Aufklappmenü, wo Sie Attribute wie Ausrichtung,
bu sergi gerçekte park ile bir diyalog içindeydi sanki The Gates( Kapılar- serginin adı), Frederick Olmstedin tasarımının gerçekten bir kutlaması gibiydi.
befand sich das Werk wirklich im Dialog mit diesem Ort. Und in vielerlei Hinsicht war The Gates eigentlich ein Loblied auf Frederick Olmsteds unglaubliches Design.
Bir kullanıcı onunla bittiğinde bir diyaloğu nasıl kapatır?
Wie schließt man einen Dialog, wenn ein Benutzer damit fertig ist?
Bizim annemle böyle bir diyaloğumuz hiç olmadı.
Auch mit meiner Mutter gab es nie solche Gespräche.
Komisyon, gelecekte böyle bir diyaloğun nasıl destekleneceğine dair öneriler sunacak.
Die Kommission wird Vorschläge dazu vorlegen, wie dieser Dialog in Zukunft gefördert werden kann.
Girdi metnini okumak yerine bir diyalogdaki kişileri seçinNAME OF TRANSLATORS.
Wählt Kontakte in einem Dialog aus anstelle des Einlesens von TextdatenNAME OF TRANSLATORS.
Görevi şizofreni hakkında açık ve dürüst bir diyaloğu teşvik etmektir.
Das Ziel ist es, einen offenen und ehrlichen Dialog über Schizophrenie zu fördern.
Seçilen resimler değiştiriliyor, bir diyaloğa konuluyor veya tamamlanıyor.
Ausgewählte Bilder werden verändert, in Dialog gesetzt oder ergänzt.
Marshanın keşfettiği gibi, bu bir diyalogdur.
handelt es sich letztlich um einen Dialog.
Biz Suriye hükümetini her zaman yapıcı bir diyaloğa çağırıyoruz.
Er rufe die syrische Regierung immer dazu auf, konstruktive Gespräche zu führen.
Sonuçlar: 54, Zaman: 0.0729

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca