DIYALOG - Almanca'ya çeviri

Dialog
diyalog
pencereyi
konuşma
iletişim
Gespräch
sohbet
muhabbet
konuşmak
söyleşi
görüşmeyi
mülakat
diyalog
Dialoge
diyalog
pencereyi
konuşma
iletişim
Dialogs
diyalog
pencereyi
konuşma
iletişim

Diyalog Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Merkezde Diyalog.
Dialog der mitte.
An2}'' Güzel diyalog.
Guter Dialog.
Copyright- Platformlar ve hak sahipleri arasındaki diyalog yarın başlıyor.
Copyright- Der Dialog zwischen Plattformen und Rechteinhabern beginnt morgen.
Birlikte Düşünmek: Diyalog- David Bohm.
Miteinander denken- der DIALOG nach David Bohm I.
Daha hızlı diyalog.
Schnellere Gespräche.
Diyalog ve biraz ödünle çözüme ulaşılacağını düşünüyorum.
Ich glaube mit Dialog und Kompromissen.
Diyalog böyle değil Jim.
Das steht nicht im Text, Jim.
Diyalog icat etmek ne demek?
Was heißt das: den Dialog erfinden?
Sinirlenmek için nedenin var. Diyalog ve biraz ödünle çözüme ulaşılacağını düşünüyorum.
Ich glaube mit Dialog und Kompromissen… Jetzt hast du einen Grund, zornig zu sein.
Diyalog mesajı 2.
Dialogmeldung: Dialogmeldung2.
Bu diyalog beni çok rahatsız ediyor.
Diese Unterhaltung wird mir langsam unangenehm.
İkinci olarak eğer diyalog yeniden başlarsa,
Wie es dann wird, wenn der Herzensmann wieder arbeiten geht,
Ve bu diyalog çocuğun ölümünden 3 ay sonrasına kadar devam edebiliyor.
Stattfinden kann diese Unterhaltung bis zu drei Monate nach dem Tod des Babys.
Diyalog ve işbirliği kaçınılmaz.
Zusammenschlüsse und Kooperationen sind unvermeidlich.
Diyalog ve tartışmayı teşvik eder: tartışmayı tartışma ile karıştırmamalıyız.
Fördert den Dialog und die Debatte: Wir dürfen die Debatte nicht mit der Diskussion verwechseln.
Hayvanlarla manevi anlayışı hakkında diyalog, insanların onları daha derinden anlamalarına yardımcı olabilir.
Der Dialog mit Tieren über ihr spirituelles Verständnis kann Menschen helfen, sie tiefer zu verstehen.
Öğrenciler fikirlerini diyalog, düşünce veya canlandırdıkları karakterin eylemleriyle destekleyebilirler.
Die Schüler können ihre Ideen mit Dialog, Gedanken oder Handlungen des Charakters, den sie darstellen, unterstützen.
İlgi ve Diyalog Küçük çocuklar düzenli olarak yetişkinlerin dikkatlerini tamamen onlara vermelerine ihtiyaç duyar.
Zuwendung und Zwiegespräch Kleine Kinder brauchen regelmässig die volle Zuwendung der Erwachsenen.
Diyalog, zorlu ancak adil rekabete inanmakta
POROTEC glaubt an einen lebhaften, aber fairen Wettbewerb
Trump ile diyalog“ Ancak halk da bölünmüş durumda.
Trump ist ein Populist- aber das Volk ist gespalten.
Sonuçlar: 208, Zaman: 0.0325

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca