Bir farkı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Postun da bir farkı yok.
Ve bir farkı gösteren örnek.
Bir farkı yok D5100den.
Ama bir farkı da var FOXun.
Orijinal tonerden bir farkı yok.
Ancak bu temizliğin bir farkı vardı.
Diğer annelerden bir farkı yok.
Kadın yönetmenlerle çalışmanın bir farkı var mı??
Black Edition olarak geçiyor ama normal fiyatı ile bir farkı yok.
Sevgiden bir farkı var mıdır?
önce senin yaptığının bir farkı var mı bana onu söylemelisin.
Benim için duvardan bir farkı yoktur.
Diğer araçlardan bir farkı yok.
Bu hastalığın da bir farkı yok.
Aslında elmaların çok bir farkı yoktu.
Tabii şu an bir farkı yoksa?
Yok, damadım. Bir farkı yok gerçi.
Öğretmeni, diğer çocuklardan bir farkı olmadığını söylüyor.
Ama buranın da bir farkı yok.
Ama bu rakiplerinin bir farkı var.