Bir gemiyle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Herşey bir gemiyle başlamıştı.
Ya da dümensiz bir gemiyle yelken açmak gibi.
Bir gemiyle kaçtım yalnız… ama hayattaydım.
Konforlu bir gemiyle Rusya keşfi.
Belikovun kızları, kömür dolu bir gemiyle bu gece 9 gibi geliyor.
Jack Sparrow bir gemiyle Londrada ve mürettebat arıyor.
çok güzel… yeşil bir gemiyle… denizde gidiyormuş.
Belki böyle bir gemiyle gideriz.
Daha önce bu tür bir gemiyle uğraştığını söyledi.
bu yüzden bir gemiyle gideceklerdi.
Bremerhavendan yola çıkan trene binip buraya geldin, ama ondan önce bir gemiyle New Yorkdan yolculuk yaptın.
Son konuşmamız çarpan bir kapı ve kalkan bir gemiyle noktalandı.
Rotterdamdaki bir paravan şirketine kayıtlı olan bir gemiyle geldi.
Balinanın sağ yüzgeci büyük ihtimalle bir gemiyle çarpışma sonucunda kesilmişti.
Mükemmel bir sonar ekipmanı, yüksek olasılıkla periskop derinliğinde bir gemiyle çarpışmaya karşı koruma sağlamaz.
Bay Orek,… ne Voyagerla ne de başka bir gemiyle.
Oraya vardığımızda, Delta Flyerı yeni bir gemiyle takas ederiz.
O zaman her nasıl uçuyorsan, nasıl bir gemiyle gidiyorsan, beni de götür.
On sene önce buraya düşen bir gemiyle geldi.
Insanlarıma dönüş yolunda olacaktım Sen şu anda evde olacaktın, bende bin kişiye ev olabilecek bir gemiyle birlikte.