BIR KATLIAM - Almanca'ya çeviri

Massaker
katliam
ein Gemetzel
Blutbad
katliam
kanlı
kan gölü
bir blutbad
kıyım
kan banyosu
des Blutvergießens
ein Genozid
Abschlachten
katletmek
katliam
öldürün
öldürmesine
boğazlamasını mı

Bir katliam Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu da bir katliam.
Das ist ein Massaker.
Pekala nereye gidiyoruz?- Bir katliam.
Wohin gehen wir?- Ein Massaker.
Komşularına göre ise bu bir katliam.
Laut Nachbarn war es ein Massaker.
Yarın ki saldırı bir katliam olacak.
Die Invasion morgen ist ein Massaker.
Bay Hoover, Kansasta bir katliam yapılmış.
Es gab ein Massaker in Kansas City. Mister Hoover.
Ne yapmam gerektiğini biliyorum. Bu bir katliam.
Ich weiß, was ich tun muss. Das ist ein Massaker.
Bu bir katliam.
Dies ist ein Genozid.
Bu bir katliam: Arrakisteki hayatın kısıtlı ve sistemli bir tahribatı olur!
Dies ist ein Genozid… die systematische Zerstörung alles Lebens auf Arrakis!
Warhammer 40,000: Sanctus Reach, sizi karanlık bir katliam ve bitmeyen savaş dönemine getiriyor.
Warhammer 40,000: Sanctus Reach entführt dich in eine dunkle Ära des Blutvergießens und endloser Kriege.
Fakat yirminci yüzyıl aynı zamanda da bir katliam ve şiddet yüzyılı oldu.
Gleichzeitig war das 20. Jahrhundert aber auch ein Jahrhundert des Blutvergießens und der Gewalt.
Bir katliam olacak.
Es wird ein Massaker.
Bir katliam yaşandı.
Das war ein Massaker.
Bir katliam olacak ve bahse girerim burada gerçekleşecek.
Bald wird genau hier ein Massaker stattfinden.
O bir katliam filmiydi.
Das war ein Massaker.
Eşi görülmemiş bir katliam olacak.
Es wird Mord in einem nie dagewesenen Ausmaß geben.
Gürcistanda bir katliam emrini veren bir gaz boru hattının yolunu açmak için.
Um den Weg für eine Pipeline zu ebnen. die Regierung habe das Massaker in Georgien angeordnet.
Bu bir katliam değil.
Es geht nicht um das Blutvergießen.
Bir çeşit katliam.
Das ist wie ein Massaker.
Avustralya bir katliam yaşadı ve yasalarını değiştirdi.
Australien hat ein Massaker erlebt und seine Gesetze geändert.
Ciddi bir katliam ve provokasyon zeminini hep birlikte önlemek mümkündür.
Es ist möglich, gemeinsam die Grundlage von Massakern und Provokationen zu verhindern.
Sonuçlar: 163, Zaman: 0.0413

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca