Bir sonda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir mutlu son işte böyle yok edilir.
Artık hikayenizin bir sonu var.
Her görevin bir sonu var.
Bu bir son olmak zorunda değil.
Ve bir sonu.
Bunun bir sonu yok Gambi.
Bir sona ihtiyacı var, her şey bir araya gelmeli.
Çöplüğe gömülmek oyun için fazla iyi bir son olmuş. Nottingham Knights, en kötülerdendiyse.
Bunun bir sonu var.
O kayıtta gördüklerinin bir son olması gerekiyordu.
Bu saçmalığa bir son ver ve evliliğine odaklan. Kapamam gerekiyor.
Belgeselimin bir sona ihtiyacı var.
Ama bir sonu yoktu.
Bir sonu yok.
Bu bir son değil, McAllister.
Senaryo için bir son buldun mu?
Andynin bir sonu olacağını sanmıyorum.
Bizim çocukların bir çoğunun sonu ya nezarette ya da mezarda son buluyor.
Hikâyenin ilginç bir sonu yok, ip kendiliğinden çözüldü.
Üçümüz bir sona şahit oluyoruz.