BIR TANIK - Almanca'ya çeviri

Zeugin
tanık
şahit
Zeuge
tanık
şahit
tanıklar
Augenzeuge
görgü tanığı
bir tanık
bir şahit
Zeugen
tanık
şahit
tanıklar
Alibi
mazereti
tanığı
şahidi
bahanesi
kanıt
eine Augenzeugin
bir görgü tanığı
Augenzeugen
görgü tanığı
bir tanık
bir şahit
Witness
tanık
adı witness
Leumundszeugen

Bir tanık Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Her misafir bir tanık olacak.
Jeder der Gäste wird Zeuge sein.
Bir tanık, bir kanıt.
Einen Augenzeugen, ein Beweisstück.
Flynn bir tanık buldu.
Flynn hat eine Zeugin gefunden.
Hiç mi bir tanık kaybetmedin?
Hast Du noch nie einen Zeugen verloren?
Eric OBannonı olay yerinde gören bir tanık.
Ein Augenzeuge, der Eric O'Bannon gesehen hat.
O bir tanık.
Er war Zeuge.
bir dernek, ne bir tanık, hiçbir şey.
nichts-- keine Augenzeugen.
Güvenilir bir tanık değilsin.
Sie sind keine verlässliche Zeugin.
Bir tanık buldular.
Sie fanden einen Zeugen.
O artık bir tanık değil.
Er ist kein Zeuge mehr.
Bir tanık var.
Ich habe eine Zeugin.
Bir tanık çağırmak istiyoruz.
Wir möchten einen Zeugen aufrufen.
Sadece bir tanık ortaya çıktı ve Komutanı tanımladı.
Nur, dass ein Zeuge auftauchte und den Commander erkannte.
Önce bir tanık çağırmak istiyorum.
Aber zuvor will ich eine Zeugin aufrufen.
Silindiri ve bir tanık getireceğim.
Ich bringe den Zylinder und einen Zeugen.
Bir tanık, ve bunu yapanın bir polis olduğunu söylüyor.
Er sagt, es war ein Polizist.- Ein Zeuge.
Maiayla bir tanık bulduk.
Maia und ich fanden eine Zeugin.
Başka bir tanık daha bulsak.
Wir finden noch einen Zeugen.
O bir tanık.
Er ist ein Zeuge.
Masumiyetimi kanıtlayabilecek bir tanık varmış.
Es gibt einen Zeugen, der meine Unschuld beweisen kann.
Sonuçlar: 640, Zaman: 0.0511

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca