Bir tutkudur Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
GEA için onlarca yıllık bir tutkudur.
Oerlikon Balzers sadece bir şirket değil, aynı zamanda bir tutkudur.
Yemek ve şarap, benim için bir tutkudur.
Golf oynamak bir tutkudur.
Yemek ve şarap, benim için bir tutkudur.
Ayakkabı bazı insanlar için tamamen bir tutkudur.
Futbol birçok insan için büyük bir tutkudur.
Futbol Çek Cumhuriyetinde bir tutkudur.
Yemek ve şarap, benim için bir tutkudur.
Bazı insanlar için müzik bir tutkudur.
Çünkü öfke bir tutkudur.
Karmaşık yapıları yönetmek ve en iyi çözümleri geliştirmek bizi her gün motive eden bir tutkudur.
aynı zamanda bir tutkudur.
Benim bir tutkum var.
Bir tutkum var.
Yaratımlarınız için büyük bir tutku besleyebilirsiniz, ama yaratımlarınıza asla sahip olamazsınız.
Nasıl bir tutku.
Yoga da benim için bir tutku.
Onun için bunun bir tutku olduğunu söylediğini sanmıştım.
Kahve bizim için bir tutku.