BIR YOLU VARDIR - Almanca'ya çeviri

gibt es einen Weg
es gibt eine Möglichkeit
auf eine Art
bir şekilde
bir tür
yolu
bir nevi
bir çeşit

Bir yolu vardır Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Buradan bir çıkış yolu vardır. Olmak zorunda.
Es gibt einen Weg hier raus, ganz sicher.
Her zaman bir çıkış yolu vardır, Cora. Eğer beraber olursak.
Es gibt einen Weg, Cora, wenn wir nur zusammenhalten.
Geçmişini arkanda bırakmanın bir yolu vardır Issa. Belki.
Vielleicht… gibt es eine Möglichkeit, die Vergangenheit ruhen zu lassen, Issa.
Her zaman bir çıkış yolu vardır, Cora.
Wenn wir nur zusammenhalten. Es gibt einen Weg, Cora.
Bir yolu vardır.
Es gibt einen Weg.
Öğrenmenin bir yolu vardır.
Es gibt einen Weg, es herauszufinden.
Daha iyi yapmanın bir yolu vardır; bulun onu.”.
Es gibt einen Weg, es besser zu machen- finde ihn“.
Tekrar iyi olmanın bir yolu vardır….
Es gibt einen Weg wieder gut zu sein.“.
Daha iyi yapmanın her zaman bir yolu vardır- bulun onu” Thomas Edison.
Es gibt einen Weg, es besser zu machen- finde ihn!"- Thomas Edison.
Oraya geri dönüp onu görmenin bir yolu vardır.
Es gibt einen Weg, dorthin zurück zu gelangen und ihn zu sehen.
İkisini de kurtarmanın bir yolu vardır.
Sicher gab es einen Weg, beide zu retten.
Sanırım… Artık Loncaya alındın, belki bir yolu vardır.
Ich hab eigentlich gedacht, jetzt, wo du wieder einer Gilde angehörst, gäbe es einen Weg.
William ünlü cevap verdi:'' Bunu önlemek için bir yolu vardır.
William antwortete berühmt:„Es gibt einen Weg, dies zu vermeiden.
Ama belki de laneti kaldırmanın bir yolu vardır?
Gibt es eine Möglichkeit, dass sie den Fluch aufheben kann?
Her kafesten çıkmanın bir yolu vardır.
Es gibt einen Weg aus jedem Käfig.
Her zaman bir yolu vardır.
Es findet sich immer ein Scheissweg.
Herzaman bir çıkış yolu vardır.
Es gibt immer eine Möglichkeit.
Bir çıkış yolu vardır mutlaka!
Es muss einen Weg geben.
Onlardan kurtulmanın bir yolu vardır mutlaka, değil mi?
Es muss einen Weg geben, sie los zu werden, oder?
Katili yakalamanın bir yolu vardır.
Es wird einen Weg geben, den Mörder zu fassen.
Sonuçlar: 91, Zaman: 0.0401

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca