BORÇLUYDU - Almanca'ya çeviri

• schuldig
• er schuldete
• verdankte

Borçluydu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bunu bana borçluydu.
Das war er mir schuldig.

Devlet kocanıza ve size bunu borçluydu.
Unser Land verdankt ihnen und ihrem Mann so viel.

Belki de hızlı olgunlaşmasını buna borçluydu.
Sein Leben dürfte er einem schnellen Erstretter verdanken.

Buradaki orman, varlığını şu ırmağa borçluydu.
Der Ort verdankt seine Existenz diesem Fluss.

En azından bu kadarını ona borçluydu.
So viel zumindest schuldete er ihr.

Bana borçluydu. Sonra Lazebnikin hiçbir şeyi kalmadığını öğrendin.
Dann fanden Sie heraus, dass Lazebnik nichts mehr hatte.- Er sollte mich bezahlen.

Borçluydu karısına.
Seiner Frau Schulden.

Bana bazı ödevler borçluydu ben de okuldan sonra onu takip ettim.
Sie schuldete mir Aufsätze, also folgte ich ihr.

Çok konforlu ve yalnız bir yaşam sürüyordu. Bunu da ölmüş kocasından kalmış olan servete borçluydu.
Sie lebt allein und in beträchtlichem Komfort, dank des Reichtums ihres verstorbenen Mannes.

Belki Nate katile para borçluydu.
Vielleicht schuldete Nate dem Mörder Geld?

Bu adam vardı işte Miloya 6000dan fazla borçluydu.
Da war mal so'n Typ. Der schuldete Milo sechs Riesen.

resmi alan adam sanatçının babasına 50 bin dolar borçluydu.
es ein Gastronom gekauft hat, der dem Vater des Künstlers 50.000 Dollar schuldete.

Sanırım onlara borçluydu.
Er schuldete wohl Geld.

Kız bana bir iyilik borçluydu.
Sie schuldete mir einen Gefallen.

Köpeğini bulduğum için bana iyilik borçluydu.
Der schuldete mir was, weil ich seinen Hund fand.

Öldü mü? Bize para borçluydu ama?
Sie schuldete uns Geld, aber… Ist sie tot?

Beni sadece Leonora anlayabilirdi… ve bana borçluydu.
Nur Leonora konnte mich verstehen… und sie war mir etwas schuldig.

Sana bir hayat borçluydu.
Er verdankt dir sein Leben!

Bu kadarini borçluydu Lauranaya.
Sie schuldet Lillian so viel.

Ve ona bir açıklama borçluydu.
Weil er ihr eine Erklärung schuldete.