BULSUN - Almanca'ya çeviri

finden
bulmak
bulabilirsiniz
bulmalıyız
bulur
bulacaksınız
bulun
bulacağız
buluyor
suchen
arayın
bulmak
arayan
arar
arıyor
bulalım
bulun
peşinde
bulayım
haben
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
besorgen
bulabilirim
alabilirim
ayarlayabilirim
getirebilirim
al
biraz
almam
bul
bulabilir misin
alacağım
herausfinden
öğrenmek
bulmak
anlamak
çözmek
keşfetmek
bulalım
aufzuspüren
takip
bulmak
tespit
izini
izlemek
peşinden
sürmek
findet
bulmak
bulabilirsiniz
bulmalıyız
bulur
bulacaksınız
bulun
bulacağız
buluyor
finde
bulmak
bulabilirsiniz
bulmalıyız
bulur
bulacaksınız
bulun
bulacağız
buluyor
sucht
arayın
bulmak
arayan
arar
arıyor
bulalım
bulun
peşinde
bulayım
such
arayın
bulmak
arayan
arar
arıyor
bulalım
bulun
peşinde
bulayım
hat
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun

Bulsun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hür bırak onu, kendini bulsun, kanatlansın.
Lass sie sich selbst finden, fliegen.
Herkes kış için iş bulsun.
Wir müssen uns alle Winterjobs suchen.
Umalım da birileri çağrı cihazımı bulsun.
Hoffentlich findet einer meinen Pieper.
Biri de abimi bulsun!
Und sucht meinen Bruder!
Söyleyin güneşe yeni bir yol bulsun kendine.
Sag also der Sonne, dass sie einen neuen Weg finde.
Bırak fikirler seni bulsun.
Lass die Idee dich finden.
O zaman birimiz Albert Hughesu bulsun.
Einer von uns sollte Albert Hughes suchen.
Bedeninizi dinlendirin ki ruhunuz da teselli bulsun.
Ruhe für den Leib und die Seele findet Trost.
İyi kitaplar bulsun.
Finde gute Bücher.
Aradığınız Araç Sizi Bulsun.
PKW Suche den Ihr sucht.
Kendisine başka bir oyun bulsun!”.
Such dir für das Spiel eine andere.».
O halde bize bir doktor bulsun.
Sie soll uns einige Ärzte finden.
Müşteriler Sizi Bulsun.
wenn Kunden Sie suchen.
O zaman umalım da birileri bizi bulsun.
Dann hoffen wir besser, dass uns jemand findet.
Stanleyi nerede bulabileceğimi söyle, tüm bunlar son bulsun.
Sagen Sie mir, wo ich Stanley Richmond finde kann und das Alles hört auf.
Dua edelim ki, ayrımcılık son bulsun.
Wir beten, dass die Diskriminierung ein Ende hat.
Joe, atı eyerle. Bandera gidip doktor Personu bulsun.
Joe, sattle ein Pferd, reite nach Bandera und such Doktor Parson.
Ultrasona ihtiyacımız olacak. Ayrıca biri Torresi bulsun.
Wir brauchen den Ultraschall, und jemand sucht Torres.
Birileri açık dükkan bulsun.
Wir müssen ein offenes Geschäft finden.
Leylam bugün beni bulsun.
Lasse daher heute mich suchen.
Sonuçlar: 273, Zaman: 0.0418

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca