Ciddiye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kendini daha ciddiye almalısın dostum.
Ve gittikçe ciddiye binen bir ilişki.
Bu ülkede verilen söz ciddiye alınır.
Bu durumu ciddiye aldığını sanmıyorum.
Bu iddiaları ciddiye almak gerekli mi?
Stresi ciddiye alın.
Benin daha ciddiye almasını dilerdim.
Geçen karşılaşmamızdan bildiğiniz gibi, ben kırbaçlamayı çok ciddiye alırım.
Şubat ayında herkesin seni daha fazla ciddiye almasını bekleyeceksin.
Ciddiye alıyorlar mı, bilmiyorum. Evet.
Breiviki ciddiye almak gerek.
Kim ciddiye alır ki.
Bunu kimse benim kadar ciddiye alamaz.
Geçen karşılaşmamızdan bildiğiniz gibi, ben kırbaçlamayı çok ciddiye alırım?
Gündemi ve tehdidini bizden çok daha fazla ciddiye almaya başla.
Bizi nasıl ciddiye alacaklarını biliyorum.
Müslümanları ciddiye alır.
Kim ciddiye alır ki.
Kontrol Merkezi güvenliği FBIdan daha ciddiye alıyor.
Çevresel Faktörlerin Daha Ciddiye Alınması Gerekir.