DAVASINDAN - Almanca'ya çeviri

Fall
davayı
vaka
dava
durum
olayı
dosya
Prozess
süreç
işlem
duruşma
proses
davayı
dava
mahkeme

Davasından Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yunanistan: Aralık 2008 ayaklanmasından mahkum edilen anarşist André Mazurekin davasından gelişmeler».
Griechenland: Update zum Fall des Anarchisten André Mazurek, Gefangener des Dezember Aufstands 2008».
Bay Denko önceki iki cinayet davasından kurtulmuştu.
Mr. Denko war bei zwei früheren Mordanklagen der Verurteilung entkommen.
Araştırdım ve Roman Polanskinin davasından bir yıl öncesinde bu suçtan hapse giren olmamıştı.
Ich habe das überprüft, und es ist niemand ins Gefängnis geschickt worden nach einem Schuldspruch für dieses Vergehen. Nicht im Jahr des Prozesses gegen Polanski.
Sovyetler Birliğine gelince, onun çıkarları tüm dünyada barış davasından hiç ayrılamaz.
Was die Sowjetunion betrifft, so sind ihre Interessen von der Sache des Friedens in der ganzen Welt überhaupt nicht zu trennen.
Davayla ilgili.
Über den Fall.
Younis davasının arşivlerine bakıyordum, FD-302yi bulamadım.
Ich archiviere den Fall Younis und finde den FD-302 nicht.
Davayla şahsen ilgileniyorum.
Der Fall interessiert mich persönlich.
John sana davanı açıklamak için bir şans vermek istiyorum.
John, ich möchte Ihnen die Chance geben, Ihren Fall darzulegen.
Ama davayla çok alakası var.
Aber alles mit dem Fall.
Yani Mikeın davasına zarar verdim.
Also habe ich Mikes Fall geschadet.
Pamona davasının dosyasını güncellememiz lazım.
Wir müssen die Akte im Fall Pamona aktualisieren.
Tanık X, siz Erdoğan davasındaki Güvenlik Biriminin Operasyon Şefisiniz,?
Zeugin X, Sie sind die Leiterin der Sicherheitsbehörde im Fall Erdogan?
Sizin cüzdanınızı çalan adamın Mösyö Davenheimın davasındaki en önemli tanık olduğu ortaya çıkıyor?
Wenn der Mann, der Ihre Brieftasche gestohlen hat, sich als wichtigster Zeuge im Fall Davenheim entpuppen sollte?
Davanı senin için çözdüm.
Ich habe deinen Fall gelöst.
Sam Landon davasındaki sonuçları kontrol etmek için aramıştım?
Liegen die Ergebnisse im Fall Sam Landon vor?
Parrish davasıyla biz ilgileniyorduk.
Parrish war unser Fall.
Hendricks davasının dosyalarına ihtiyacım var da.
Ich brauche die Hendicks Fall Akten.
Benim davamı sizin gibi birinin alması içimi rahatlattı.
Dass jemand wie Sie meinen Fall übernahm. Es ist eine Erleichterung.
Chamberlain davasının tekrar açıldığına dair haber aldım.
Ich habe gehört, dass der Fall Chamberlain wieder aufgerollt wird.
Malcolmın davasına yeni bir yargıç atandı.
Malcolms Fall wurde eine neue Richterin zugeteilt.
Sonuçlar: 51, Zaman: 0.0441

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca