DAVAYI - Almanca'ya çeviri

Fall
davayı
vaka
dava
durum
olayı
dosya
Prozess
süreç
işlem
duruşma
proses
davayı
dava
mahkeme
Klage
dava
davayı
şikayet
suçlamalar
Verfahren
prosedür
yöntem
işlem
süreç
yordam
duruşma
dava
uygulamalar
davayı
Sache
bir şey
konu
birşey
var
işi
olayı
şeyi
meselesi
davası
ilgilendirir
Rechtsstreit
dava
hukuk mücadelesini
davayı
hukuki savaş
Fälle
davayı
vaka
dava
durum
olayı
dosya
Falles
davayı
vaka
dava
durum
olayı
dosya
Falls
davayı
vaka
dava
durum
olayı
dosya
Prozesse
süreç
işlem
duruşma
proses
davayı
dava
mahkeme

Davayı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Davayı izlemek istiyorum.
Ich möchte dem Prozess beiwohnen.
Savcı davayı iki bölüme ayırdı.
Die Staatsanwaltschaft hatte das Verfahren in zwei Tatkomplexe unterteilt.
Örneğin, bir davayı kaybettiniz veya başka bir özel borcunuz mu var?
Haben Sie beispielsweise einen Rechtsstreit verloren oder anderweitige private Schulden?
Sakın davayı hafife alma, evlat!
Nimm die Sache nicht zu leicht, Junge!
Komiserin atandığın her davayı çözdüğünü söyledi, bu doğru mu?
Ihr Vorgesetzter sagte, Sie haben all Ihre Fälle gelöst?
Bu yüzden… Bu davayı yönetmesi için en iyi adamımızı görevlendirdik.
Deshalb haben wir die Leitung dieses Falles unserem besten Mann übertragen.
Bu davayı bana vermelisin. Michael?
Du musst mir diesen Fall geben. Michael?
Davayı kapattığınız için tebrikler, hanımefendi.
Gratuliere zum Abschluss des Falls, Ma'am.
Davayı kaybettiğiniz için endişe mi ediyorsun?
Machen Sie sich Sorgen, die Klage zu verlieren?
Yalnızca davayı kazanmaya çalışıyordum.
Ich versuchte nur, einen Prozess zu gewinnen.
Davayı bu nedenle üstlendim.
Ich übernahm das Verfahren deshalb.
Sen davayı hiçbir zaman umursamadın.
Dir war die Sache nie wichtig.
Google bu davayı kazanır.
Dass Google diesen Rechtsstreit gewinnt.
Ardı ardına üç davayı kaybettiğin için mi?
Weil du drei Fälle in Folge verloren hast?
Hodges davayı kabul eder.
Hodges nimmt sich des Falles an.
Bu davayı ben buldum, benimdir.
Ich fand den Fall.
Adamı ara, davayı geri çeksin. Şu özür metnini yayınla.
Veröffentliche die Entschuldigung. Ruf ihn an und bitte ihn, die Klage zurückzuziehen.
Bu davayı çözebilmem için sizin gibi birinin uzmalığına ihtiyacım var.- Anlıyorum!
Für die Lösung des Falls könnte mir jemand mit Ihrer Kenntnis von Hilfe sein. Ja, verstehe!
Davayı kaybederlerse ne olacak?
Was, falls Sie den Prozess verlieren?
Yargıç davayı erken bitirmek istiyor.
Richter wollte Verfahren schnell abschließen.
Sonuçlar: 2026, Zaman: 0.0373

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca