DAVET ETTIĞIN - Almanca'ya çeviri

• die Einladung
• eingeladen hast
• einlädst

Davet ettiğin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Beni buraya yemek için davet ettiğin ilk gece bağlantıyı kurmuştum.
An dem ersten Abend, wo du mich eingeladen hattest, zum Abendessen, hab ich sie miteinander in Verbindung gebracht.

Beni düğününe davet ettiğin için teşekkürler. Bak,
Aber danke, dass ihr mich eingeladen habt. Hör zu,

Bizi muhteşem evine… davet ettiğin için de.- Teşekkürler.
Und dass Sie uns in Ihr Zuhause eingeladen haben. Danke für diesen tollen Song.

Don Corleone, kızının düğününe beni de davet ettiğin için,… sana müteşekkirim.
Don Corleone, dass Sie mich in Ihr Haus eingeladen haben zur Hochzeit Ihrer lieben Tochter.

Bizi davet ettiğin için tekrar sağ ol ve merak etme… bizimkilere söylemeyeceğiz.
Nochmals danke, dass du uns eingeladen hast.

Tek davet ettiğin diğer kişiler onlar mı?
Das sind die einzigen anderen, die du eingeladen hast?

Kızının düğününe beni de… davet ettiğin için sana müteşekkirim. Don Corleone.
Don Corleone. Ich fühle mich geehrt und bin dankbar… dass Sie mich zur Hochzeit Ihrer Tochter einluden.

Tek davet ettiğin diğer kişiler onlar mı?
Das waren die einzigen anderen Leute, die du eingeladen hast?

Davet ettiğin Henri kim oluyor?
Wer ist dieser Henri, den du eingeladen hast?

Davet ettiğin alelade ucubeler gördü sadece.
Nur die fremden Spinner, die du eingeladen hattest.

Beni doğum günü partine davet ettiğin için teşekkür ederim.
Aber ich danke Dir, dass Du mich zu Eurem Weihnachtsfest einladen wolltest.

Davet ettiğin arkadaşların için% 10 bonus.
Wir geben euch 10% der Umsätze eurer eingeladenen Freunde.

Yemeğe davet ettiğin için sağ ol Peter.
Vielen Dank für Einladung zum Mittagessen, Peter.

Davet ettiğin arkadaşların için% 10 bonus.
Von dem Einkommen des Partners, die Sie eingeladen haben.

Bir projeye davet ettiğin herkes, katılmak için davetiyeni kabul edeceği bir e-posta alır.
Alle Personen, die Sie zu einem Projekt einladen, werden eine E-Mail erhalten mit der Aufforderung, die Einladung anzunehmen.

Davet ettiğin şu insanlar neredeler?
Wo bleiben diese Leute, die du eingeladen hast?

Geçen yıl beni davet ettiğin bir tatil vardı Bahamalardaki yeni evinde.
Dieser Urlaub, auf den du mich letztes Jahr eingeladen hast… in dein neues Haus auf den Bahamas.

Ne? Beni de Casa de Murtaugha davet ettiğin için çok mutuyum?
Ich will nur Einladungen für Casa de Murtaugh bekommen.- Was?

Beni de Casa de Murtaugha davet ettiğin için çok mutuyum.
Ich will nur Einladungen für Casa de Murtaugh bekommen.

Için teşekkürler! Davet ettiğin.
Danke für die Einladung!