DAVET - Almanca'ya çeviri

einladen
davet
çağırmak
ısmarlamak
ısmarlayabilir miyim
ısmarlayayım mı
etmek
bitten
istemek
lütfen
isteyin
isteyeceğim
rica
isteyebilirsiniz
talep
davet
dua
isteyebilir miyim
ruft
aramak
çağırıyor
arayın
ara
çağırayım mı
çağırın
çağırayım
arar
telefon
çağrı
aufgefordert
istemek
davet
çağırmak
talep
eingeladene
davet
çağırdı
çağrıldı
Aufforderung
çağrı
talep
davet
isteği
istemi
dürtüş
Empfang
resepsiyon
sinyal
karşılama
alımı
makbuz
kabul
şebeke
almak
davet
telefon
Lade
yükle
yükleyin
yükleniyor
davet
sandığını
kutunun
şarj
hazineyi
kutsal sandıkı
indirin
eingeladen
davet
çağırmak
ısmarlamak
ısmarlayabilir miyim
ısmarlayayım mı
etmek
einzuladen
davet
çağırmak
ısmarlamak
ısmarlayabilir miyim
ısmarlayayım mı
etmek
einlädt
davet
çağırmak
ısmarlamak
ısmarlayabilir miyim
ısmarlayayım mı
etmek
gebeten
istemek
lütfen
isteyin
isteyeceğim
rica
isteyebilirsiniz
talep
davet
dua
isteyebilir miyim
bittest
istemek
lütfen
isteyin
isteyeceğim
rica
isteyebilirsiniz
talep
davet
dua
isteyebilir miyim
bitte
istemek
lütfen
isteyin
isteyeceğim
rica
isteyebilirsiniz
talep
davet
dua
isteyebilir miyim
rufen
aramak
çağırıyor
arayın
ara
çağırayım mı
çağırın
çağırayım
arar
telefon
çağrı
gerufen
aramak
çağırıyor
arayın
ara
çağırayım mı
çağırın
çağırayım
arar
telefon
çağrı

Davet Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Seni büyük bağışçı olarak davet edecektim.
Ich wollte dich als den großen Spender einladen.
Yabancılar, kentlerin ve ticaretin büyümesine katkıda bulunan sanayi yaratmaya davet edildi.
Ausländer wurden aufgefordert, eine Industrie aufzubauen, die zum Wachstum von Städten und Handel beitrug.
Beaumonta davet gönder.
Lade Beaumont zu uns ein.
Bir grubun defileyle davet arasında molası vardı.
Eine Gruppe von uns hatte eine Pause zwischen einer Show und einem Empfang.
Davet için teşekkürler Madam.
Danke für die Einladung, Madam.
Davet edeceğim seni dansa.
Werden Dich zu Tanze bitten.
Seminer toplantı odasının URLsine sahip olup davet edilmeyen kullanıcılar,
Nicht eingeladene Benutzer, denen die URL des Seminarraums bekannt ist, können versuchen, sich
Bu davet benim için bir tazelenme oldu.
Diese Aufforderung ist für mich eine Zumutung.
Onu akşam yemeğine davet edebiliriz.
Wir könnten ihn zum Essen einladen.
O gün, işler güçleşir ve secdeye davet edilirler, derken güçleri yetmez.
An dem Tag, wenn etwas Schwerwiegendes aufgedeckt wird und sie zum Sudschud aufgefordert werden, dann es nicht können.
Davet için çok teşekkür ederiz.
Danke für die Einladung.
Annemin evinde davet. Gece treniyle İtalya. Göl kenarında balayı.
Empfang in Mutters Haus, dann im Schlafwagen nach Italien.
Davet ettiğiniz kişiler herhangi bir boyuttaki paylaşılan bir belgeyi açabilir ve görüntüleyebilir.
Von Ihnen eingeladene Personen können ein freigegebenes Dokument beliebiger Größe öffnen und anzeigen.
Üyelik gtoptions en Arkadaşa programına davet ve bazı ekstra para ile ödüllendirilir olsun!
Registriert gtoptions die Lade einen Freund ein Programm bekommen und mit etwas mehr Geld belohnt!
Davet kartı( Kartı bize gösteriyor).
Aufforderung der Karte.
Beni içeri davet etmeyecek misin?
Bitten Sie mich nicht rein?
Dan Packard ve eşini davet edebilirsin.
Du kannst Dan Packard und seine Frau einladen.
Avrupa Yatırım Bankası da Ankaraya mali yardım koşullarını gözden geçirmeye davet edildi.
Auch wurde die Europäische Investitionsbank aufgefordert, die Konditionen für Finanzhilfen an Ankara zu überprüfen.
Davet edilmişti.
Sie wurde eingeladen.
Davet için teşekkürler.
Aber danke für die Einladung.
Sonuçlar: 1960, Zaman: 0.047

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca