DAYANMAK - Almanca'ya çeviri

durchhalten
dayanmak
dayanın
devam
zu ertragen
katlanmak
dayanmak
tahammül etmeyi
zorluklara
aushalten
dayanmak
tahammül
katlanmak
dayanabilir
kaldırabilir
katlanıyor
standhalten
dayanabilir
dayanmalıdır
dayanacak şekilde
ayakta
widerstehen
karşı koyamaz
karşı koymak
direnebilir
dayanabilir
dayanmak
überdauern
dayanmak
zu halten
tutmak
korumak
kalmasına
tutulması
tutun
tutarak
uydurmak
tutacak
sürdürmek için
ausharren
dayanmak
kaldı

Dayanmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yürüme ve yemleme arasındaki süreye dayanmak gerekiyor.
Müssen die Zeit zwischen Gehen und Füttern aushalten.
O yıllarda bir geleneksel çatı dayanmak olacaktır.
Es wird überdauern ein traditionelles Dach von Jahrzehnten.
Üretici iddia ediyordu ki, dayanmak ve kesilmemek gerekir.
Der Hersteller behauptet, dass es notwendig ist, zu ertragen und nicht unterbrochen werden.
Bir şey yapın! Tek yapması gereken saat 10a kadar dayanmak!
Sie muss nur bis zehn durchhalten!
Kızın için.- Dayanmak zorundasın.
Sie müssen durchhalten. Für Ihre Tochter.
Problem her neyse, Donald Hazirana kadar dayanmak zorunda. Pardon?
Wie bitte? Was immer los ist, Donald muss nur bis Juni durchhalten.
Tek yapmam gereken beş dakika daha dayanmak.
Ich muss nur die nächsten fünf Minuten durchhalten.
Fanatikler gibi dayanmak.
Wie Fanatiker durchhalten.
En sevdiği söz'' dayanmak'' tı.
Aber sein Lieblingswort war“Durchhalten”,-[…].
Belki de sadece dayanmak.
Vielleicht einfach nur durchhalten.
O da dayanmak istiyor.
Er wolle ebenfalls durchhalten.
Tek yapması gereken saat 10a kadar dayanmak!
Sie muss nur bis zehn durchhalten!
Sadece 1 yıl daha dayanmak zorundasın.
Du musst nur noch ein weiteres Jahr durchhalten.
Ya da sana biraz daha dayanmak için yeterince güç verecek birşey?
Oder wird es dir genug Stärke geben, damit du noch ein bisschen durchhältst?
Bu yarışmanın amacı sonuna kadar dayanmak.
In diesem Wettbewerb geht es darum, bis zum bitteren Ende durchzuhalten.
zulmün baskısı altında dayanmak kolay değil.
unter dem Druck der Verfolgung durchzuhalten.
Fakat, acıya dayanmak ne kadar iyi olur?
Aber, hm, wie gut widerstehen Sie dem Schmerz?
Korkmuştum… Dayanmak çok zordu.
Es war schwer, dazubleiben. Ich hatte Angst.
Yıl dayanmak. Bunu sadece sen başarırsın.
Vier Jahre standhaft, das schaffst du.
Ama dayanmak zorundayım!
Aber ich muss mich zusammenreißen!
Sonuçlar: 87, Zaman: 0.0712

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca