Diyebileceğim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu, içinde her şeye evet diyebileceğim tarzda bir araba.
Bildiğim kadarıyla diyebileceğim.
Sadece bir senem profesyonel yazarlık yaparak geçti. hani 2 sene olsa'' yıllardır'' diyebileceğim.
Onlar hakkında sana diyebileceğim tek şey kadınlar gibi oldukları bağırmayı,
Tek diyebileceğim şu ki; sana o kadar düşkün olmayabilir
Belki de diyebileceğim tek handikap, evi bulmanın ve eve tırmanmanın biraz zor olması.
Bende sadece şef diyebileceğim efendim, lezzetli ve güzel hazırlanmış yemekler için bir sanatçı.
Ve eğer benimle ya da benim inanılmaz… muhteşem arkadaşlarımla takılma şansınız olursa… Size diyebileceğim tek şey.
Teşekkürler. Tek diyebileceğim, senin popon bozulup,
Umarım, kendiniz asla dışlanmış hissetmek zorunda kalmazsınız, fakat size diyebileceğim evlilik bitirmek… epeyce bir şey.
Böylece günebakan diyebileceğim, Europanın yüzeyinde yaşadığını hayal ettiğim bu yaratıklarının güneş ışığına yoğunlaşabilmelerini sağlayan lensleri
Manaro demişti ki… Ne? Fi, işi batırdılar.
Bay Fantauzzo dedi ki tempura lobumda bir mutant varmış.
Ne demek istediniz?
Kim demiş yalnızca senin için yapıyorum diye?
Ne diyorsun Rosie?
Albayın dediği gibi:?
Onlar… Onlar… Onlar diyor ki… Ivy. Belki.
Ne diyorsun Laura?
Kabir diyor ki duy beni Ararsan bulursun.