Dolaş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Gölgede dolaş, halkımın katili.
Etrafta biraz dolaş, sonra kimse fark etmeden al.
Bir lir al, dolaş kenti, Ey sen, unutulmuş fahişe!
Yoga yap, etrafta dolaş ya da biraz ev temizliği yap.
Bir tişörtten dolaş, ya da“ Oyunu kaybettim” yazan bir işaret taşı.
Şehirde dolaş ve yok etmek istediğin her şeyi parçala!
Bir lir al, dolaş kenti, Ey sen, unutulmuş fahişe!
Bir lir al, dolaş kenti, Ey sen, unutulmuş fahişe!
Bir lir al, dolaş kenti, Ey sen, unutulmuş fahişe!
Soldan evi dolaş ve çimenliği boydan boya geç.
Git biraz dolaş!
George, arkadan dolaş.
Martinez, arkaya dolaş.
Kalk ve bir dolaş.
Şimdi dolaş.
Konuşsana Pete!- Arkadan dolaş!
Sevgilin olsun istiyorsan Yue Lao Tapınağındaki tütsülerin etrafında dolaş.
Başka yerlerde dolaş!
Ben burada, adını taşıyan şirketi yönetmeye devam ederim. Dolaş madem.
Stüdyodan bir araba ve şoför alıp orada dolaş.