DURDURMAK - Almanca'ya çeviri

aufhalten
engel
durdurmalıyız
engellemek
oyalamak
durduramaz
stoppen
stop
durdurun
aufhören
bırakmak
durmak
artık
son vermek
kesmek
vazgeçmek
bitmek
durun
sona ermesi
Anhalten
durmak
devam
kenara çek
kenara
duraklat
duralım
verhindern
önlemek
engellemek
engel
önleyebilir
engelleyebilir
durdurmak
önleyebilir mi
önler
beenden
bitirmek
son
son vermek
tamamlamak
sonlandırmak
durdurabilirsiniz
bitmesini
halt
durak
dur
tut
durun
bekle
kes
tutun
kapa
dayan
kıpırdama
Stop
dur
durağı
durun
kes
davon abzuhalten
engel
engellemesine
durdurmak
alıkoymasına
vazgeçirmek
einzustellen
kesin
ayarlayabilir
ayarlama
işe
ayarlanabilir
kes
etmeyin
durdurun
olarak ayarlayabilirsiniz
ayarlayabilir miyim

Durdurmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
O savaşı durdurmak istiyorum Bent.
Ich will diesen Krieg beenden.
Bizi durdurmak isteyenler var.
Jemand will uns stoppen.
Bizi durdurmak zorunda değilsiniz.
Wir müssen nicht aufhören.
Bu göz önüne alındığında, operasyonları durdurmak ve Essentialı kapatmak gibi zor bir karar aldık.''.
Angesichts dessen haben wir die schwierige Entscheidung getroffen, den Betrieb einzustellen und Essential zu schliesen.".
Öyleyse onu durdurmak bize düşüyor.
Es liegt an uns, ihn davon abzuhalten.
Beni öldürmek zorunda kalacaksın. Beni durdurmak istiyorsan.
Müsst ihr mich töten. Wenn ihr mich aufhalten wollt.
Onu durdurmak istemiyoruz.
Wir wollen es nicht verhindern.
Bunu durdurmak zorundayım.
Ich muss es beenden.
O yüzden asansörü durdurmak zorundayım, yalvarırım beni anla.
Also versteh bitte, dass ich den Aufzug anhalten muss.
Durdurmak çok zordur…”.
Aufhören ist schwer…».
Bir EPO aslında olabilir durdurmak Örneğin bir ateş ve DCyi kaydedin.- chris.
Ein EPA kann tatsächlich halt ein Feuer und speichern Sie den DC zum Beispiel.- chris.
Ateşi durdurmak, yabancı askerlerin topraklarımızdan çekilmesini
Das Feuer einzustellen, ausländische Truppen abzuziehen
Burger Chefin işi ise onu durdurmak.
Die Aufgabe von Burger Chef ist es, sie davon abzuhalten.
Birisi treni durdurmak zorunda.
Jemand muss den Zug aufhalten.
Geleceği değiştirmek, ayaklanmayı durdurmak.
Die Zukunft verändern, den Aufstand stoppen.
Düğünü durdurmak istedim, ama geç kaldım.
Die Hochzeit verhindern, kam aber zu spät. Ich wollte.
Basın'' durdurmak'' 100+ başarılı denemeler sonra.
Presse" Stop" nach 100+ erfolgreiche Versuche.
Çok yakında tedaviyi durdurmak, bazı bakteriler hayatta olabilir
Wenn Sie die Behandlung beenden zu früh, können einige Bakterien überleben
Zamanı durdurmak istedim.
Ich wollte die Zeit anhalten.
Biz durdurmak zorunda kaldı en iyi yerlerden biri.
Einer der besten Orte, wo wir aufhören mussten.
Sonuçlar: 1394, Zaman: 0.0721

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca