EBE - Almanca'ya çeviri

• Hebamme
• Hebammen

Ebe Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ebe çığlık atıp bağırmış♪ kükürt çıkıyordu…♪.
Schrie die Hebamme♪ aus meinem Mund kamen…♪.

Ebe hastalanan bir yakınıyla ilgilenmesi için çağrılmış.
Die Hebamme muss sich auswärts um kranke Verwandte kümmern.

Hâlâ ebe sensin.
Du bist immer noch dran.

Ebe, bir amcasının olduğunu söyledi.
Sie hat einen Onkel. Die Hebamme sagt.

Ebe hasta bir akrabasına bakmak için çağırılmış.
Die Hebamme muss sich auswärts um kranke Verwandte kümmern.

Ebe rolü yapmıştım. Ne yapacağımı biliyorum.
Ich habe mich als eine Hebamme ausgegeben.

Ebe oldum anne!
Ich bin dran, Mommy!

Ebe ve ölen bebeklerin aileleri arasındaki bağlantıyı bulmalıyız.
Wir müssen die Verbindung zwischen Hidalgo und den Eltern der Babys nachweisen.

Kükürt çıkıyordu…♪ ebe çığlık atıp bağırmış♪.
Schrie die Hebamme♪ aus meinem Mund kamen…♪.

Ebe merkez binanın dördüncü katında hareket ediyor!
Der Jäger bewegt sich von der Mitte der vierten Ebene aus!

Ebe neden bizi kovaladı? Açmayacak mısın?
Warum hat der Jäger uns gejagt? Machst du nicht auf?

Ebe, bir amcasının olduğunu söyledi.
Die Hebamme sagt, sie hat einen Onkel.

Ebe, seninle birlikte olacak.
Die Hebamme wird dich beraten.

Ebe bebeği nereye gönderdi bilmiyorum.
Ich weiß nicht, wo die Hebamme das Baby hinbrachte.

Ebe dönene kadar birlikte dayanacağız Betsy.
Bis die Hebamme zurückkommt.

Plantasyonda ebe var ama sütanne yok.
Die haben zwar eine Hebamme, aber keine Säugamme.

Aslında o ebe daha iyi bir kurtarıcı tutabilirmiş.
Die Hebamme hätte einen besseren Retter gebraucht.

Ebe Elspeth Howell evine vardığında kocası
Als die Hebamme Elspeth Howell heimkehrt, findet sie ihren Mann

Ebe ve Hemşireler Günü.
Tages- und Pflegeeltern.

Bir doktor veya ebe makat doğumunda eğitilmişse.
Wenn ein Arzt oder eine Hebamme in der Geburt geboren wird.