EGZERSIZ YAPMAYA - Almanca'ya çeviri

• zu trainieren
• mit dem Training
• Sport zu treiben
• zu üben
• Übungen zu machen
• Bewegung

Egzersiz yapmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Egzersiz yapmaya başlamanın en yaygın sebeplerinden biri kilo verme isteğidir.
Einer der häufigsten Gründe um mit dem Lauftraining zu beginnen, ist der Wunsch, Gewicht zu verlieren.

Evet, Total Rib Fitnessa gidiyorum ama egzersiz yapmaya değil.
Nun, ich geh zu"Total Rib Fitness", aber ich trainiere nicht.

Senin de Elysian Parka egzersiz yapmaya geldiğini bilmiyordum.
Ich wusste gar nicht, dass Du auch hier im Elysian Park trainierst.

Sen de çok geç olmadan egzersiz yapmaya başlamalısın.
Du solltest auch Sport treiben, ehe es zu spät ist.

Yaranız iyileştiği ve omzunuzdaki hareket aralığı iyi bir duruma geldiği zaman, egzersiz yapmaya devam edin.
Sobald Ihre Verletzung heilt und Sie haben gute Beweglichkeit in der Schulter, weiterhin auszuüben.

Sağlıklı kalmak için herkesin egzersiz yapmaya ihtiyacı vardır.
Jeder braucht Übung, gesund zu bleiben.

Şiddetli osteoartritiniz varsa, otururken veya yüzme havuzunda egzersiz yapmaya devam edebilirsiniz.
Wenn Sie eine schwere Arthrose haben, können Sie immer noch im Sitzen oder im Schwimmbad trainieren.

Birkaç ay içinde yüzmeye veya sabahları egzersiz yapmaya izin verilir.
Nach einigen Monaten dürfen sie morgens schwimmen oder Übungen machen.

Gerektiğinde değiştirin, ancak sürekli egzersiz yapmaya devam edin.
Ändern Sie wie nötig, aber trainieren Sie konsequent weiter.

Yarın ihtiyarlarla parka gidip egzersiz yapmaya başlıyorum.
Ab morgen mach ich Fitnesstraining bei den alten Männern im Park.

Doğru. Son zamanlarda garajda egzersiz yapmaya başladım… ve ilk günde… birkaç'' kilo düşürdüm''.
Und am ersten Tag… verlor ich ein paar Pfunde. Stimmt. Ich fing kürzlich an, in der Garage zu trainieren.

Çocuklarının doğumunda egzersiz yapmaya başladı, bu yüzden o kadar hızlı şekil aldı.
Sie fing an, bei der Geburt ihrer Kinder zu trainieren, weshalb sie so schnell in Form kam.

tahliye edilmeden önce son bir defa egzersiz yapmaya başladılar.
die anderen Patienten taten das Gleiche, und sie begannen zu üben, zum letzten Mal vor ihrer Entlassung.

Pekâlâ, diyetimi uygulamaya çalışıyorum. Egzersiz yapmaya çalışıyorum. Ama siz ikiniz beni daha da şişmanlatmaya çalışıyorsunuz!
Okay, ich versuche, auf meine Ernährung zu achten, ich versuche zu trainieren, und ihr beide versucht mich einfach dicker zu machen!

Orta yaştaki erkekler çok daha az egzersiz yapmaya ve daha da kötü yemek yeme eğilimindedirler.
Männer, die sich dem mittleren Alter nähern, neigen dazu, viel weniger zu trainieren und viel schlechter zu essen.

Son zamanlarda garajda egzersiz yapmaya başladım ve ilk günde birkaç'' kilo düşürdüm.
Ich fing vor Kurzem an, in der Garage zu trainieren, und am ersten Tag ließ ich… ließ ich ein paar Pfunde fallen.

genellikle haftanın çoğu gününü egzersiz yapmaya çalışın.
versuche im Allgemeinen, die meisten Tage der Woche zu trainieren.

Egzersiz yapmaya kıyasla üç ila dokuz saat boyunca ghrelin düzeylerini düşürdüklerini buldular.
Sie fanden heraus, dass das Laufen den Ghrelinspiegel für 3 bis 9 Stunden im Vergleich zu keiner Übung senkte.

Sizi egzersiz yapmaya motive edecek 3 strateji Çoğu insanda egzersiz yapma motivasyonu doğal değildir.
Strategien, um Sie zum Training zu motivieren Bei den meisten Menschen ist die Motivation zum Training nicht natürlich.

Çocukları mümkün olduğunca egzersiz yapmaya, aktif ve uygun olmaya teşvik etmek de önemlidir.
Es ist auch wichtig, Kinder zu Bewegung zu ermutigen und so aktiv und fit wie möglich zu sein.