GELDI - Almanca'ya çeviri

kam
gelmek
geliyor
gelir
gelecek
hadi
gelin
gelip
haydi
gelen
çıkacak
da
orada
burada
çünkü
var
geldi
i̇şte
şurada
yanında
içinde
hier
al
var
işte
burada
geldi
orada
buyur
stammt
geliyor
gelir
tarafından
ise
gelen
geldiğini
kaynaklanmaktadır
kaynaklı
alınmıştır
çıktı
klingt
gelebilir
ses
bıçak
geliyor
görünmek
kılıç
kulağa
sesi
jilet
geldiğini
ist
olmak
onun
olabilir
olur
ise
erschien
görünür
görünebilir
görünüyor
çıkacak
görünen
görülür
çıkmak
ortaya
yayınlanacak
geldiğiniz
kamen
gelmek
geliyor
gelir
gelecek
hadi
gelin
gelip
haydi
gelen
çıkacak
kommt
gelmek
geliyor
gelir
gelecek
hadi
gelin
gelip
haydi
gelen
çıkacak
kommen
gelmek
geliyor
gelir
gelecek
hadi
gelin
gelip
haydi
gelen
çıkacak
stammen
geliyor
gelir
tarafından
ise
gelen
geldiğini
kaynaklanmaktadır
kaynaklı
alınmıştır
çıktı

Geldi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Elektrik geldi bugün.
Elektrisch ist heute.
Bomba imha ekibi olay mahalline yeni geldi.
Ein Bombeneinsatzkommando ist eingetroffen.
Alma Quintana geldi.
Alma Quintana sind hier.
Bana tam bir Bravestone işi gibi geldi.
Klingt wie eine Bravestone-Sache für mich.
Ellen Parsonsun yerine Patty Hewes geldi.
Patty Hewes kam anstelle von Ellen Parsons?
Sheila, Debbie geldi.
Sheila, Debbie ist da.
Nereden geldi bu para? 000 dolar?
Das sind 9,720,000 Dollar. Wo stammt das denn her?
İlk prototip 1968de geldi ve STB-1 adını aldı.
Der erste Prototyp erschien 1968 und hieß STB-1.
Çünkü birisi kapıya geldi.
Weil jemand an der Tür ist.
Diğerleriyle aynı gibi geldi.
Klingt wie der ganze Rest.
Efendim, Senatör Burke geldi.
Sir, Senator Burke ist eingetroffen.
Başkan Shin, Genel Müdür Do geldi.
Vorsitzender Shin, Präsident Do ist hier.
Baban 65 model bir Chryslerla geldi.
Dein Vater kam mit einem 65er Chrysler dahin.
En güzel ev sahibemiz de geldi.
Und da ist unsere bezaubernde Gastgeberin.
Üç kişi geldi ve kimse kitap almadı.
Drei Leute kamen, und niemand kaufte ein Buch.
İpek dokumacılığı Çinden geldi.
Der Pfirsichtriebwickler stammt aus China.
Olanları haber vermenin vakti geldi.
Zeit, sie wissen zu lassen, was los ist.
Benim hatırladığım şu sana zahmetsiz gibi geldi.
Meine Erinnerung daran ist, dass dass es dir mühelos erschien.
Bana aşık gibi geldi.
Klingt wie Liebe für mich.
Kumandan geldi.
Kommandant ist eingetroffen.
Sonuçlar: 17490, Zaman: 0.0512

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca