Gelene Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Biz gelene kadar açık tutun. Silahları yüklü ve saptırıcıları.
Apollo 24ün ekibi gelene kadar kalacağım.
Her şey yolundaydı ta ki yaz gelene kadar.
Her tur ilk gelene ilk hizmet esasına göre 7 gün sürecektir.
Kalan özellikler yoksul ve gelene ve karmaşık merkezi yapılandırma vardır.
Sizinkiler gelene kadar öyle değildi.''.
Hey Bobby, ormandan gelene bak.
Tıbbi yardım gelene kadar.
İlk gelene ilk önce hizmet edilir.
Miep veya Bay Kraler pazartesi günü gelene kadar neler olduğunu bilemeyeceğiz.
Donanma gelene.
Sanırım bunun anlamı… nar bülbülleri gelene kadar zorluk olacak.
Eyalet polisi gelene.
Jacob. Digallo adında başka bir sokağa gelene kadar doğru bu yolda gitmeni istiyorum.
Ta ki yeni biri gelene kadar.
Turuncu, gözlerini iyice ortaya çıkarmış. Gelene bak.
En azından Appledan farklı bir çözüm gelene kadar.
Babam işten eve gelene kadar.
Sen yücelik içinde gelene dek!
( En azından üniversiteye gelene kadar.).