GETIRDILER - Almanca'ya çeviri

brachten
götürmek
getirmek
getirir
getirebilir
getiriyor
götürmeliyiz
getirecek
götürecek
götürmeliyim
getireyim mi
holten
al
getireyim
gidip
getireyim mi
almaya
getir
alacağım
alın
alayım
getirir misin
sie haben
var
sahip
ellerinde
aldılar
yakaladılar
olduğunu
bulmuşlar
yaptın
sana
var mı
gebracht
götürmek
getirmek
getirir
getirebilir
getiriyor
götürmeliyiz
getirecek
götürecek
götürmeliyim
getireyim mi
brachte
götürmek
getirmek
getirir
getirebilir
getiriyor
götürmeliyiz
getirecek
götürecek
götürmeliyim
getireyim mi
bringen
götürmek
getirmek
getirir
getirebilir
getiriyor
götürmeliyiz
getirecek
götürecek
götürmeliyim
getireyim mi

Getirdiler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Eskişehire Hızlı Treni Mecburen Getirdiler.
Sie mussten den Schnellzug nach Eskiþehir bringen.
Effi FESCA, su, meyve bahçesi ile bizi aldı, bize tavuk yumurtası getirdiler.
Effi Fesca empfing uns mit Wasser, Obstgarten, brachte uns Hühnereier.
Savaşçı Kız Kardeşler ölümcül biçimde yaralanmış Arealayı geri getirdiler.
Schwesterkriegerinnen brachten die tödlich verletzte Areala ins Refugium.
Daniel ve Shelly yemek getirdiler.
Daniel und Shelly haben was zu essen gebracht.
Fahişeyi getirdiler.
Prostituierten brachte.
İçinde kalan ayakkabılarımızı da alarak bizi okula getirdiler.
Gerne können Sie auch Ihre gebrauchten Schuhe zu uns in die Schule bringen.
İşçiler tabutu bir saat önce getirdiler.
Die Stadtarbeiter brachten den Sarg vor einer Stunde.
Beni okuldan alıp, eve getirdiler.
Zur Schule geholt und nach Hause gebracht.
Boğayı kestikten sonra çocuğu Eliye getirdiler.
Sam 1:25 Man schlachtete den Stier und brachte den Knaben zu Heli.
Kırk gün sonra, Yusuf ve Meryem İsa yı Yeruşalim deki tapınağa getirdiler.
Vierzig Tage nach der Geburt bringen Maria und Josef Jesus in den Tempel.
Çıktım ve beni buraya getirdiler.
Sie kamen und brachten mich hierher.
Beni sokaklar arasında çarçabuk taşıdılar ve bir askerin odasına getirdiler.
Ich ward durch die Straßen mit Blitzesschnelle fortgetragen und in das Zimmer einer Soldatin gebracht.
Akşam olunca birçok cinliyi kendisine getirdiler.
Am Abend brachte man viele Besessene zu ihm.
sonra geri gelip beni buraya getirdiler.
dann kommen sie zurück und bringen mich hierher.
Apollo astronotları 382 kglık Ay kayası getirdiler.
Die amerikanischen Apollo-Astronauten brachten 382 kg Mondgestein zur Erde.
Bir gün iki arkadaşı onu taksiyle eve getirdiler.
Er wurde daraufhin von zwei Freunden per Taxi nach Hause gebracht.
Savaş gözyaşı getirdiler.
Tränen brachte der Krieg.
Emekliler ayrıca konuşmaya paradan daha büyük bir şey getirdiler.
Rentner brachten auch etwas Größeres als Geld in das Gespräch.
Akşam olunca birçok cinliyi kendisine getirdiler.
Mt 8:16 Am Abend brachte man viele Besessene zu ihm.
küçük bir odaya getirdiler.
in ein kleines Zimmer gebracht.
Sonuçlar: 263, Zaman: 0.0579

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca